Ankara Emniyeti’ndeki skandallar Süleyman Soylu döneminde olsaydı...

A -
A +

Türkiye geçen haftadan beri Ankara Emniyeti’nde yaşanan skandalları konuşuyor. Muhalif medyadan bazı yazarlar olayı kendi açılarından görüyor. Hükûmet tarafından sadece Mahmut Övür bu olaylarla ilgili iki makale yazdı. Bir de Sabah gazetesinin konuyla ilgili haberleri var... 

 

Aslında olay suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın yurt dışına kaçmaya çalışırken Ankara Emniyeti tarafından Esenboğa Havalimanı girişinde yakalanmasıyla başlıyor. Suç örgütüyle ilgili birinin yakalanması normal. Ancak Kaplan’ın yakalanma görüntüleri Ankara Emniyeti’nden birileri tarafından T24 sitesine servis edildi. Edenlerin amacı belli. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ayhan Bora Kaplan ilişkili mesajı vermek. Yani Soylu’nun itibarıyla oynamak. Aklı başında herkes Soylu’nun Kaplan’la bir temasının olmadığını biliyor. 

 

Bu arada Kaplan’ın yakalanma anında orada olanlardan birinin de açığa alınan Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Şube'den sorumlu Müdür Yardımcısı Murat Çelik olduğunu hatırlatalım. 

 

Muhalif medya çok mutluydu. Onlara göre Soylu döneminde Türkiye suça batmıştı, Yerlikaya döneminde temizleniyordu. Muhalefet göbek atıyordu. 

 

Ne var ki son ortaya çıkan bazı gerçekler muhalif medyayı da zor durumda bıraktı. Sabah gazetesinden Halit Turan’ın dünkü haberinden aktaralım: 

 

“8 Eylül 2023'te Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyon sonrasında Bora Kaplan tutuklandıktan sonra örgütün iki numarası olduğu belirtilen Serdar Sertçelik 6 Ekim'de Kıbrıs'tan Türkiye'ye getirilerek gözaltına alındı. M7 koduyla gizli tanık yapılan, elektronik kelepçeli olmasına rağmen Ece Ronay ile birlikte gittiği bir restoranda silahla yaralanan Serdar Sertçelik, 9 kez elektronik kelepçeyle evinden uzaklaşmasına rağmen yurt dışına firar etti. Kendisini dosyanın gizli tanığı olduğunu belirterek firari sözde gazeteci Erk Acarer'in yayınında ifşa eden Sertçelik'in elektronik kelepçeyle yurt dışına nasıl kaçtığı büyük yankı uyandırırken, Sertçelik firarken Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile yaptığı telefon görüşme kayıtlarını sosyal medyadan yayınladı.

 

Sertçelik, ifadesine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül, Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Milletvekili Mücahit Aslan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Sadık Soylu'nun isimlerini gizli tanık ifadesine eklemesini istediklerini belirterek ses kayıtlarıyla sosyal medyada paylaştı. Kayıtlarda, polis müdürü Şevket Demircan'ın Serdar Sertçelik'e 'Bize Temiz Eller Operasyonunu sizin ellerinizle başlattığınız haberini verdiler. Oradan pay biç sen. MHP ile ilgili de patlat, geç' dediği yansıdı. Yaşananların ardından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Şube'den Sorumlu Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında idari soruşturma başlatıp açığa alındı.”

 

Üç isme yurt dışı yasağı konuldu. Şevket Demircan, Sertçelik’le konuşmasında, “AK Parti-MHP kavgası başladı. Aralarındaki ilişki bitti” gibi saçma sapan yorumlar yapıyor. Tabii Sertçelik ayağındaki elektronik kelepçeyle nasıl dışarıya gidip yemek yiyordu, o da ayrı konu. Anladığımız kadarıyla Saygı Öztürk’e bilgi aktaran emniyet kaynakları kendilerini kurtarma peşindeler. Efendim neymiş, elektronik kelepçe rahatlıkla çıkartılır ve sinyal de vermezmiş. Ayhan Bora Kaplan ve adamlarını yakalamak için titizlikle operasyon yapanlar, “canım elektronik kelepçede arıza olur, ne var ki bunda” diyorlar. 

 

Serdar Sertçelik nasıl Kos’a götürüldü ve yurt dışına kaçırıldı, bunu tartışan az kişi var. Soylu döneminde kaçsa, “Soylu kaç demiştir” diye yazardı muhalifler. Çok şükür Ali Yerlikaya’ya böyle bir şey demiyorlar. 

 

Belli ki Ankara Emniyeti’nde birileri yeni bir 17/25 Aralık planlamışlar! Bekir Bozdağ bu konuya Erdoğan’a götürmese, Erdoğan da Yerlikaya’ya, “Gereğini yap" demese olay böyle kalacaktı. Bekir Bey'i de burada tebrik etmek lazım. 

 

Şu yaşananların onda biri Soylu zamanında olsa muhalefet medyası şöyle diyecekti: “Ankara Emniyeti’de neler olmuş ama Soylu’nun dünyadan haberi yok. Hükûmete kumpas var, Soylu bu işin içinde mi? Bu nasıl bakan?..” Şimdi ağızlarını açmıyorlar. Oralı bile değiller. Çünkü onlara göre Soylu Türkiye’yi kirletmişti!.. 

 

Son olarak Türkiye temizlendi demişken, tarikat, cemaat konularını çok yazan muhalif medya; özellikle Saygı Öztürk, emniyetteki kaynaklarına şu rüşvet olayını sorsun. Açığa alınan Ankara Emniyeti Organize Şube’den Sorumlu Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Ayhan Bora Kaplan’dan aldığı 300 bin doları kimin adına almış? Kendisi "Menzil adına aldım" demiş. Bir araştırsın muhalif arkadaşlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Göktuğ15 Mayıs 2024 11:01

Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!