Darüşşafaka kaza yaptı

Haftanın sürprizi lider Darüşşafaka'nın B.Kolej'e yenilmesiydi. Böylece bu sezon Ankara'da oynadıkları üçüncü karşılaşmadan da mağlup ayrılmış oldular. Okunsky gibi bir pivotu olan Darüşşafaka'nın onu pota altında kullanarak rakibini başedemeyeceği problemlerle başbaşa bırakmak yerine, dış şuta dayanan bir hücum sergilemesi ve bu arada savunmada yetersiz kalması son haftalarda bir çıkış yaşayan Ankara ekibine lideri devirme şansı verdi. Onların da istediği bu idi zaten; dışarıdan şut atma fırsatını özellikle Miliçevic kaçırmadı ve 22 sayı ile Ankara ekibi adına galibiyetin mimarı oldu. Aldığı bu değerli galibiyet ile play-off kapısını aralayan B.Kolej'i kutluyoruz. Liderliğe yükselmek ile orada kalıcı olabilmek tabi ki çok farklı şeyler. Darüşşafaka'nın performansında -Ankara'da oynadığı bütün maçları kaybetmenin dışında- istikrardan söz etmek pek kolay değil. Maçtan önceki oyun planlarının ne olduğunu tabii ki bilemiyoruz, ancak sahadaki çabaları onları galibiyete götürecek rasyonel hesapları yansıtmadı. İstikrarlı bir performans için şut sokmanın yetmediğini, basketbolun temel unsurlarından (savunma, pivot hücumu, hızlı oyun gibi) takıma uygun olan birkaçını iyi yapmak gerektiğini bir kere daha görmüş oldular. Ankara'daki diğer karşılaşmada M.Kolej karşısında uzun süre bocalayan Telekom, ikinci yarıda Jurkovic ve Radosevic'in etkili oyunuyla galibiyete ulaştı. Her açıdan zevkli ve heyecanlı bir kapışmaydı. Beşiktaş kendi sahasında ağırladığı Kombassan'ı zor da olsa yenerken takımını savunmada ve hücumda sürükleyen Volkan galibiyetin mimarı oldu. Eley'in yokluğunda Tamer'in olumlu katkılarına rağmen karşılaşmayı pivotsuz oynadıklarını vurgulayan Ahmet Kandemir sezon boyunca bu oyuncuyu hemen hemen hiç oynatmayan ve bu yüzden Eley'in yorulduğunu veya faul sıkıntısına düştüğü dönemlerde sahip olduğu bir potansiyeli boşa harcayan çizgisini değiştirmeye niyetli olmadığını gösterdi. Maddi sıkıntılar yüzünden yabancı oyuncularını aylar öncesinden gönderen Konya ekibi, karşısında maçı bu açıdan dengeleyen bir Beşiktaş buldu. Eley henüz iyileşmediği için oynamıyordu. Woolridge de -kaptan Faruk'a göre sakattı, ancak antrenörüne göre yeterince çalışmadığı için kadro hariciydi- karşılaşmayı tribünden izledi. Bu sezon boyunca aynadığı maçlarda potansiyeli ölçüsünde verim alınamayan Woolridge ile ilgili sorun her ne ise bir an önce çözüleceğini umuyoruz. Ahmet Cömert Salonu'nun yetersiz kapasitesi yüzünden basketbolseverlerin yine daracık mekanlara hapsedildiği derbi maçına iyi başlayan G.Saray, ilk yarının sonuna doğru üstünlüğü F.Bahçe'ye kaptırdı. Beard ile Asım'ı iyi kullanan sarı-lacivertliler ikinci yarı boyunca fazla zorlanmadı; G.Saray'ın son dakikalardaki hamlesi basit hatalara takılınca galibiyete ulaştılar. İki İzmir ekibinin birbirlerine karşı üstünlüklerini etkileyecek mücadeleden galip çıkan Troy oldu. Böylece ligi K.Yaka'nın üzerinde bitirmeyi hemen hemen garantilediler. Oyunun üçüncü periyodunda dağılan K.Yaka'nın farklı mağlubiyetinin nedenleri pota altında Nedim'i kontrol edecek bir pivotu olmaması, hava toplarında ve genel olarak savunmada yetirsiz kalması, en önemlisi Şemsettin ve Stelmahers gibi skorerlerinden beklenen dış şut katkısını alamamasıydı. Yarı saha basketbolu oynamak yerine pota altı dezavantajlarını kamufle etmek için tempoyu hızlandırıp çok sayıda atış yaparak hücum reboundlarına yüklenmeyi ise nedense denemediler. Efes Antalya'da kendi takımına giremeyen gençlerden oluşan M.Paşa'yı, Ülker ise ligden ümidini kesip yabancı oyuncularını ülkesine gönderen Altay'ı farklı yendi. Darüşşafaka'nın Ankara kazası nedeniyle bir kere daha liderliğe yükseldiler.