Efes bu sefer oyuna daha stressiz ve rahat başladı. Ruslar'ın nispeten gevşek savunmasının hücumda sağladığı rahatlık sonucunda iki gün öncesine nazaran daha kolay atışlar bulduk ve daha fazla top kullandık. CSKA'lı oyuncular Panathinaikos'lu meslektaşları kadar yetenekli ve tecrübeli olmasalar da atletik yapılarına güvenerek tempoyu hızlandırdı. Temsilcimize çabuk geriye koşmak ve hücum reboundlarını ısrarla kovalayan Ruslar'ı pota altına sokmamak kalıyordu; bunları yapınca rahatça üstünlük sağladık (17-12). Bu dönemde Scepanovic'in hedefi bulan birkaç şutu hiç kimseyi fazla etkilemedi. Asgari ehemmiyeti olmayan bu şutlar önceki gün atılmalıydı. Efes savunması bir süre sonra biraz düşünce Ruslar hemen öne geçseler de (28-30) gereği gibi mücadele eden bir Efes'in kazanmakta zorlanmayacağı daha ikinci periyodda belli olmuştu. 48 sayı atılan ilk yarının sonunda yenilen 43 sayı yine de oldukça fazlaydı. Sadece ilk çeyrekte 8 hava topu alan Hüseyin'in ikinci yarıda kullanılmamasının da gösterdiği gibi temsilcimiz Efes fazla zorlanmadan galibiyete ve Avrupa üçüncülüğüne ulaştı. Tekrarlanan Avrupa üçüncülüğü ülkemiz için önemli bir gurur vesilesi oldu. Efes'e çok teşekkür ediyoruz. Kerem'in eski çizgisine ulaşacağını ve Scepanovic fiyaskosundan da arınacaklarını düşünerek artık daha da ötesini gözümüze kestiriyoruz. Birikimi ve tecrübesi giderek artan Efes'in zirveye yönelişi giderek güçlenecektir.