FIBA - ULEB yine anlaşamadı

FIBA - Avrupa'nın ilk Genel Kurulu 17-18 Mayıs'ta İspanya'nın Sevilla şehrinde toplandı. Geçen yılın faaliyetleri gözden geçirilerek ibra edildi. Avrupa Basketbolu'nun geleceğine yönelik kararlar alındı ve oldukça çalkantılı bir geçiş döneminin bir an önce geride bırakılabilmesi için neler yapılabileceği tartışıldı. Bilindiği gibi FIBA ile FIBA - Avrupa geçen yıl birbirinden ayrılmış, futboldaki FIFA - UEFA benzeri bir yapı ortaya çıkmıştı. (Bu benzetmeyi futbolda iki kurum arasında yaşanan çekişmenin basketbolda tekrarlanmamasını dileyerek yapıyoruz.) FIBA - Avrupa'nın ilk yılı tam bir karmaşa içerisinde geçti. Yeni bir organizasyon, Münih'te şehir merkezinde yeni bir büro, yeni bir ekip hatta yeni bir internet sayfasına kadar uzanan bir sürü başlangıç yapıldı ve oturtulmaya çalışıldı. Aşılması gereken problemlerin başında Avrupa Basketbolu'nun çatısında yaşanan bölünme ve kendi ligini - Euroleague - organize eden ULEB'in başına buyrukluğu geliyordu. Avrupa'daki basketbol organizasyonları çeşitlendikçe insanlar hangi maçı takip edeceklerini şaşırıyor, toplumun ve medyanın ilgisi azalıyor, fatura basketbola çıkıyordu. Herkes birleşmenin gerekliliğinden bahsediyor, ama son adımlar nedense bir türlü atılamıyordu. ULEB ile anlaşmaya varılması bu sefer de mümkün olmayınca son üç yıldır olduğu gibi iki tarafın kendi çizgisinde ayrı ayrı devam etmesi kararı alındı. Buna göre FIBA bir yandan geçen yılın konferans sistemine dayanan "Champions Cup" müsabaka yapısını geliştirirken, diğer yandan da Avrupa çapında bir elit müsabaka platformu organize etmeye çalışacak. Bununla ilgili kriterler Haziran ayı başına kadar belirlenerek harekete geçilecek. Oysa karşılıklı anlaşma için FIBA ve milli federasyonlar tarafından oldukça fazla taviz verilmişti. Örneğin ULEB'in en büyük talebi olan ligin milli maçlarla kesilmemesi konusu tartışılarak 8 aylık kesintisiz lig takvimi dahi kabul edilmiş ve milli takım müsabakalarının yaz aylarında düzenlenmesi kararı alınmıştı; hem de bu değişikliğin ülke basketbolunun asıl ürünü olan milli takımları arka plana itmesine rağmen. Eğer bir geriye dönüş olmazsa her yıl Kasım ve Ocak aylarında izlemeye alıştığımız Avrupa Şampiyonaları'nın eleme müsabakaları artık Eylül ayında oynanacak. Milli maçların sezon içerisinde eskisi kadar yayılamayacak olması yüzünden kaybedilecek tanıtım potansiyeli karşısında belli dönemlerde yoğunlaşan milli maçların göndemi daha yoğun olarak etkileyebilecekleri ümidi tesellimiz olacak. Oyun kurallarındaki değişiklikler Sürekli gelişen modern yaşama ayak uydurmak gerekiyor, bundan basketbol kuralları da nasibini alıyor elbette. Değişiklikler oyunun dinamizmini arttırmaya ve günümüzün hızlı temposuna ayak uydurmaya yönelik yapılıyor. Gelecek seneden itibaren potaya atış yapıldığında top havadayken 24 saniyenin bitmesi durumunda yaşanan kopukluk giderilecek, hava atışları azaltılacak, yani birinci ve üçüncü periyodun başındaki hava atışlarının haricindeki tüm hava atışları yapılmayıp topu kullanma hakkı sıraya bindirilecek, bu arada maç içindeki toplam mola sayısı aynı kalmakla birlikte takımlar için mola alınması kolaşlaştırılacak. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.