G.Saray istediğini aldı mı?
Derbi gecesinde Mrsiç'in oynamaması F.Bahçe'nin hücum potansiyelini epeyce düşürdüğünden işleri kolay değildi. Ancak amaç yine de kazanmaktı ve bu yüzden karşılaşma biraz da Mrsiç dışındaki skorerlerin rüştünü ispat etme maçıydı. Hakan ve Stevenson'un toplam 28 sayısı kötü değildi, ancak başka çift rakamlı sayı üreten çıkmadı. G.Saray ise playoff'a kalabilmek için mutlaka kazanmak zorundaydı. Bu yüzden maçın başından sonuna güçlü bir mücadele sergilediler. Ancak daha maçın hemen başlangıcında sahaya atılan patlayıcı maddeler hakemlerin soyunma odasına dönmelerine neden olunca gecenin oldukça uzun geçeceğinin ilk işareti alınmış oldu. Maçın başında Dixon'un isabetli atışlarıyla üstünlük sağlayan G.Saray 18-12 öne geçti. Dixon tek başına F.Bahçe'den fazla sayı üretmişti ve sarı kırmızılılar iyi bir tempo yakalamışlardı. Kendi aralarında da kavga eden G.Saray seyircisi için sahada işlerin iyi gitmekte olması önemli değildi anlaşılan ki; edilen küfürler, sahaya atılan taşlar ve diğer yabancı maddeler yüzünden hakemler tekrar soyunma odasına gittiler ve tribünlerin boşaltılmasına karar verildi. Uzun bir aradan sonra tekrar başlayan karşılaşmada G.Saray üstünlüğü devam etti. Son periyodun başında rakibini yakalayan F.Bahçe (55-54) yakaladığı fırsatı kalan sürede değerlendiremedi. Sarı-lacivertlilerde Kambala'nın pota altı performansı beklenenin çok altında kalırken G.Saray cephesinde Burak'ın dış şutlardan attığı sayılar galibiyete yönelik önemli bir faktör oldu. Maçı ve Darüşşafaka'nın Beşiktaş'a yenilmesiyle playoff'a kalma hakkını kazandılar. Ancak salonda yaşananlarla ilgili bir kazançtan bahsetmek ne yazık ki mümkün değil. İki kulübün yaptığı anlaşma uyarınca Fener seyircisinin maça alınmaması basketbol adına baştan bir kayıptı; Türkiye'deki her maçı isteyen herkesin seyredebilmesinden daha doğal bir şey olamayacağını düşünüyoruz. Bunun ötesinde G.Saray seyircisinin protokol tribünü dahil olmak üzere aşırı tepkileri, kendi kendilerine doldurdukları salonun boşaltılmasına yol açmaları ve çıkarken tribünleri tahrip etmeleri camianın büyüklüğüne hiç yakışmadı.