İlk maç her zaman zordur, hele Real Madrid gibi oyunun bütün safhalarını iyi oynayan güçlü bir rakibe karşı ise.... Fenerbahçe Ülker rakibin güçlü savunması karşısında ilk dakikalarda istediği hücum ritmini yakalayamadı ve sonrasında geriye düştükten sonra da bir türlü istediği patlamayı yapamadı. Solomon'un olmayışı da takımı etkiledi ister istemez. Burun maskesiyle oynamanın ne kadar zor olduğunu biliriz. Kendisini bunaltan ve ister istemez görüşünü de kısıtlayan maskeye 4 dakika dayanabilen cesur yürek Mirsad, yeniden darbe almanın tüm tehlikelerine rağmen maskeyi atıverdi. Fenerbahçe Ülker'in pota altında sağlam duran Vidmar'ın erken faullenmesi ve kenara alınmasıyla fark, sarı-lacivertliler aleyhine açılmaya başladı. Savunmamız yeterince sert değildi; bizim bulamadığımız isabetli şutları İspanyol ekibi buluyordu arka arkaya. Hervelle içeriden ve dışlardan attığı sayılarla ilk yarıda takımını sürükledi, ancak çok oyuncu değiştiren Madrid takımında herkes iyi oynadı. Fark 20 sayının üzerine çıktıktan sonra hamle üstünlüğünü ellerinde tutmak isteyen İspanyollar bir de tam saha prese başladılar. Bu durum bizim işimize de yaradı biraz, çünkü arayı kapatmak için tempoyu yükseltmek gerekiyordu ve tam saha baskı bunun için iyi bir ortam sağladı aslında. Güçlü tribün desteği önünde bütün gücüyle yüklendi Fenerbahçe ancak ilk yarının bitimine kadar farkı sadece biraz kapatabildi. İkinci yarıda farklı bir FB vardı sahada. Savunmada çok iyi mücadele ederek 32 sayıda tuttular İspanyol ekibini ve tribünlerle de bütünleşerek farkı 4 sayıya kadar düşürmeyi başardılar, ancak ilk yarıdaki yumuşak savunmanın faturası oldukça yüksekti. Son dakikalardaki bütün çabalarına rağmen galibiyete ulaşamadılar. Real Madrid'i yenmek için iyi oyunu daha geniş bir bölüme yaymak gerekiyordu. Fenerbahçe Ülker ilk maçını kaybetti, ama çok güçlü bir rakibe karşı. Dünkü maçın ilk 25 dakikasındaki oyunla kazanmak da pek beklenemezdi. Bundan sonra çok sayıda maç var önlerinde ve kazanmaları gereken maçları kazanacaklardır.