İyi olmak yetmiyor

Efes, Union Olimpija karşısına ikinci deplasman galibiyetini almak ve dörtlü final yolunda avantaj yakalamak için çıktı. Son haftalardaki form durumları ve özellkle de savunma başarıları deplasmanda olmasına rağmen Efes'i favori kılıyordu. Rakibin sakat oyuncuları temsilcimiz için bir başka avantajdı. Herşeyin bu kadar uygun olduğu bir maçı ne yazık ki kazanamadık. Rahimic, hariç dış oyunculardan kurulu Olimpija 5'i ilk dakikalardan itibaren Efes savunmasını, oldukça zorladı. Temsilcimiz, hücumda pota altını kullandığı sayılı anlar dışında maç boyunca skor sıkıntısı çekti. Slovenler'in etkili yardımlaşmaları ve savunma kaymaları, bizim için hücum yollarını karmaşıklaştırdı. Çok top kaybettik. Nikolic hariç yabancı oyuncularını dışarı alan Efes, kenardan gelen savunmacılarıyla çıkış aramaya yöneldi. Oyunda dengeyi sağlayamayınca bu sefer alan savunmasına döndüler. Hücumdaki acele atışlar ve kötü tercihler maç boyunca sürdü. Devre arasında ne konuşulduğunu bilmiyoruz, ama Efes kenar yönetimi, ikinci yarıya hücuma yönelik bir 5'li, üstelik Ermal-Kaya ikilisini birlikte oynatarak başladı. Tüm perdelemelerde oyuncu değiştiren Olimpija savunması, Efes'in hücum düzenini bozmaya devam etti ve aradaki farkı kapatmak bir türlü mümkün olmadı. En önemli eksiklik Efesli oyuncuların kazanmak için gerekli direnci gösterememeleriydi. Gruptaki avantajları onları takım olarak rehavete sürüklemişti. Basket sahasında iyi olmanın yetmediğini, bunu her seferinde ispatlamak gerektiğini dün gece bir kere daha gördük.