Kıyasıya çekişme

Basketbolda hakikaten büyük bir çekişme yaşanıyor. Bu haftaki 7 maçın belki de hepsinde iki taraflı sonuç alınabilirdi; bütün neticeler çetin mücadeleler sonucunda elde edildi. Zirveyi ilgilendiren kritik karşılaşmada Ülkerspor'u deviren Efes Pilsen arayı açmaya başladı. Antonio Granger'in mükemmel oyunuyla maçı kazanan Efes, play-off için de avantaj yakaladı. Ergin Ataman yönetiminde yara sarmakla meşgul olan ve özellikle de Naumoski'nin skor gücüyle biraz toparlanan Ülkerspor'un ise daha katetmesi gereken mesafe olduğu görüldü, çünkü Naumoski yorulduğunda veya yakın savunulduğunda hücum organizasyonu konularındaki aksamalar yeniden ortaya çıkıyor. Blair'in pota altındaki etkisizliği Efes karşısında önemli bir handikap oluşturdu. Efes faul atışlarında biraz daha dikkatli olabilse sahadaki üstünlüğü tabelaya daha fazla yansırdı. Telekom'a yenilerek kazanmış olduğu avantajın bir kısmını harcayan Beşiktaş, tehlikeli Aras İTÜ engelini rahat geçti. Teknik ve idari yönetimin kurduğu açık ama sağlam sistem, oyuncuların performansını yükseltiyor. Beşiktaş'ta Nedim'in performansı sevindirici olmaya devam ediyor. Teknik ise Harun'un 20'li sayılara ulaşamadığı maçlarda skor sıkıntısı çekiyor. Haftanın kritik karşılaşması ikinci yarıdan itibaren yükselişe geçen iki iddialı takımı karşı karşıya getirdi. Telekom ile Pınar Karşıyaka'nın nefesleri kesen mücadelesinden galip çıkan taraf İzmir ekibi oldu; 6 oyuncusunun nispeten dengeli skor dağılımı normalde sıkıntısını çektikleri olumlu bir gelişmeydi. Telekom ise büyük bölümünde başa baş mücadele ettiği maçın son dakikalarında çaptan düştü. Son 7-8 haftanın bir bilançosu çıkarılsa herhalde en başarısız takımlardan biri Tuborg Pilsener olurdu. Birbiri ardına güçlü takımları devirip uzun süre liderlik koltuğunu kimseye bırakmadıktan sonra kısa sürede hiç de etkileyici olmayan beşinciliğe kadar indiler. Oyak Renault karşısında da maça iyi bir başlangıç yaptıktan sonra gerekli üstünlüğü sağlayamadıkları için son ana kadar devam eden bir çekişme yaşandı. Biraz da Renault'nun bitime 3 saniye kala yakaladığı serbest atışları sayıya çevirememesinin etkisiyle yine de galip geldiler. Oyak Renault'yu da verdikleri mücadele için kutlamak gerekiyor. Elindeki kadro ile orantılı sonuç alamayan takımlarımızdan F.Bahçe 9.'luktan yükselme hesapları yaparken çok çekişmeli geçen bir başka maçın sonunda Tofaş'ı devirdi. Herkes G.Saray'dan artık toparlanmasını beklerken, sarı-kırmızılılar bir türlü saha içi dengeleri oluşturamıyorlar. Şimdi de yeni gelen yabancıların uyum sağlama süresi, giderek azalan toparlanma ümitlerinin ertelenmesine yol açıyor. Büyük Kolej karşısında oyunun mücadele kategorilerinde üstünlük sağlayamadıkları gibi, hücumda akıllıca olmayan ve bazen de gereksiz yere çok uzun mesafeli atış denemeleri yüzünden skor sıkıntısı çekince sürpriz şekilde mağlup oldular. Darüşşafaka ise özellikle ilk yarıdaki müthiş savunması sayesinde (rakibe ilk yirmi dakikada sadece 22 sayı atma imkanı verdiler) Tekel'i devirmeyi başardı.