Müthiş mücadele

A -
A +

Birçokları ilk iki maçı kazanan Fenerbahçe Ülker'in seriyi süpürmesini beklerken Telekom'un cuma günü üçüncü maçı kazanması birkaç temel nedene dayanıyordu: Muratcan'ın Solomon'a yaptığı savunmayla tüm takımın mücadele direncini arttırması, El Amin'in asist yapmayı hatırlaması sayesinde yakaladıkları kolay pota altı sayıları ve F.Bahçe'nin genel savunma direncinin düşmesi... Dünkü maç daha farklı gelişti, iki taraf da bütün oyuncularını devreye sokarak müthiş bir mücadele verdi. Başlangıçta Ömer'in hücum katkısıyla göreceli üstünlük sağlayan Fenerbahçe'de Telekom'un durduramadığı Solomon genel canlılığın mimarıydı. Solomon'un kısa sürede 3 faule ulaşıp kenara alınması Ankara ekibi için önemli bir avantaj oldu ve Fenerbahçe'yi yakaladılar (34-33) Bundan sonrasında kimse kimseye net bir üstünlük sağlayamadı bir daha. Dudley'in skorer oyunu ilk yarıya damgasını vurduktan sonra üçüncü periyotta pota altında mücadele sertleşti. Bu göğüs göğüse mücadeleyi Telekom iyi karşıladı. Yaptıkları dirençli savunma yüzünden Fenerbahçe pota altında istediği pozisyonları üretemiyordu. Son periyot başlarken sarı-lacivertlilerin üçlük atış yüzdesi pota altı atış yüzdesinden fazlaydı ve bu durum önemli bir avantajlarını kullanamadıklarını gösteriyordu. Arka arkaya maç oynamanın bütün oyuncuları yıprattığı yapılan hatalardan açıkça görülüyordu, ama kazanma azmi her iki taraf için de zirvedeydi. Bitime 7 dakika kala iki taraf da rakibini adeta kilitledi ve epey bir süre sahada basket atılamadı. Her top çok kıymetli hale geldi. BEKO Basketbol Ligi'nin iki finalisti kalan sürede öyle bir mücadele sergilediler ki adeta nefesler kesildi. Her türlü kilidi açabilen kimliğiyle takımı için daha da önemli hale geldiği sırada - bitime 3 dakika kala - Solomon'un 5 faulle oyundan çıkması Telekom için önemli bir avantaj oldu. Ankara ekibi perdelemelerde adam değişerek Fener'in sayı yollarını tıkadı ve maçı kazanabilecek noktaya geldi. Fenerbahçe son periyotta kullandığı 10 üçlük atışın hiçbirini sayıya çeviremedi. Telekom savunmasının canın dişine takıp rakibinin skor üretimini 100 sayılardan 70'lere indirmesi serinin dengesini değiştirmişti. Ancak Fener'in zengin kadrosunda yetenek bitecek gibi değildi. Dinlenik Kinsey'in arka arkaya iki smaçıyla oyun tekrar dengelendi. 23 saniye kala durum 73-73 berabere idi ve kazanan taraf hala belli olmamıştı. Normal sürenin sonun kadar da belli olmadı ve maç uzatmaya gitti. Stres yüklü uzatma dakikalarında şapkasından 'bu tür son dakikaları çok fazla oynamış olma' kartını çıkartan Fenerbahçe Mrsiç'in 20 yılı aşkın tecrübesini yansıtan faul atışlarıyla maçı 96-94 kazandı. Son yıllarda seyrettiğimiz en heyecanlı maçlardan biriydi. Fenerbahçe Ülker uzatma periyodunda tam 23 sayı kaydetti, ama Telekom da 21 sayı ile onlardan geri kalmadı. Bu kadar büyük bir mücadelenin sonucunun bu kadar küçük bir farkla belirlenmesi basketbolun cilvesiydi. Fenerbahçe şampiyonluk yolunu büyük ölçüde açtıysa da sonuna kadar direnen Telekom da gönülleri fethetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.