Ülker düzeliyor

A -
A +

Lider Efes, ilk yarısında istediği üstünlüğü sağlayamasa da, sezonun ilk haftalarının flaş takımı Tuborg karşısında 3. çeyrekte farka gitti. Kaya ve Prkaçin'in oynamadığı bu dönemde takımın çizgisini aynen devam ettirebilmesi Coach Oktay Mahmuti'nin başarı hanesine yazılmalı. Efes'deki başarılı yönetim teknik alanla sınırlı değil. Bir başka çok önemli etken ise kondüsyoner Yüksel Tezel'in katkısı. Fiziki bakımdan çok iyi durumdaki oyuncular sahada başarılı oluyorlar. Sezonun ilk 8 haftası boyunca ligin tozunu atan (bu dönemde Efes'i de yenmişlerdi) Tuborg içinse aynı şeyleri söylemek kolay değil. İlk yarı başabaş bir oyun çkardıkları Efes'den 3. periyodda birden fark yemeleri, bu arada ikinci 20 dakikada toplam 21 sayı atabilmeleri daha iyi yönetilebileceklerini gösteriyor. FIBA Avrupa Kupası'nda Final Four'a çıkaran çabaları ligdeki çizgilerini etkilemiş olabilir. Ligin en üst sıralarından 5.'liğe kadar düşmüş durumdalar ve cepten yemeye devam ediyorlar. İkinci sıradaki Ülker ise hızla düzeliyor. Avrupa'da arka arkaya üç maç kazandılar ve grubun en altından orta sıralara tırmandılar; üstelik Roma karşısındaki son maçlarında çok çok iyi oynadılar. Ligde de hafta sonunda Büyük Kolej'i farklı yendiler. Maçın rahat geçmesi turuncu-yeşilliler'e yıldız oyuncularını dinlendirme imkânı verdi, mesela İbrahim Kutluay oyuna hiç girmedi. Tofaş karşısında oyuna hızlı başlayan Beşiktaş (15-4) maçı rahatça kazandı ve taraftarlarını memnun etti. Halid El Amin'li, Ayuso'lu kadronun maçlarını izlemek gerçekten keyif veriyor. Nedim'in iyi oyunu devam ediyor, sakatlığını atlatan Hüseyin Demiral'ın artık daha fazla katkı yapması lazım. Kadrosu sınırlı olan ve bunu bilerek yoluna devam eden Tofaş ise iki galibiyetle en alt sırada yer alıyor. Sezonun ikinci yarısına çok iyi bir giriş yapan Pınar Karşıyaka, Aras İTÜ'yü de devirerek üçte üç yaptı. İTÜ'nün etkili silahı Harun Erdenay'ı iyi kontrol ederek ilk yarıda sağladıkları üstünlüğü koruyarak oldukça kolay bir galibiyet elde ettiler. Domercant İzmir ekibi adına çok başarılıydı.(32 sayı, 8 hava topu) Ali Burgul yönetimindeki Telekom da çıkışını sürdürüyor. Galibiyete çok ihtiyacı olan F.Bahçe'yi kendi evinde mağlup etmeleri önemli bir başarıydı. F.Bahçe ise sezon başından beri aynı sorunlarla boğuşuyor ve ufukta çözüm görünmüyor. Yine farklı öne geçtikleri bir maçta (41-27) ikinci yarıdaki başarısızlıkları yüzünden (Telekom'un ikinci yarıda sadece 4 sayı yerken 23 sayı attığı müthiş seriyi sadece kendi başarılarına bağlamak kolay değil, F.Bahçe'nin etkisizliği bizce daha önemli bir faktördü) galibiyeti bir kere daha ellerinden kaçırdılar. Ankara ekibinden Monty Mack 27 sayı ile sahanın en skoreriydi. Haftanın en çekişmeli maçlarından biri düşme hattından kurtulmak için şiddetle galibiyete ihtiyacı olan Oyak Renault ile orta sıralarda güvenli bir seyir izleyen Darüşşafaka arasındaydı. Birbirine yakın güçteki iki takımın mücadelesinde galibiyete yönelik kırılmayı Darüşşafaka'nın savunma etkinliği getirdi ve tek sayıyla da olsa rakiplerinden sıyrılmayı başardılar. G.Saray kadro eksikliklerini nihayet gidererek gerekli takviyeleri yapmış olarak çıktığı Tekel karşısında mutlak galibiyet arayışındaydı. Oyunun başından itibaren yaklaşık 10 sayılık güvenli bir fark yakalayarak istedikleri çizgiyi sürdürdüler. Ancak Serdoğan Ersözlü yönetiminde ilk yarıya kıyasla çok daha etkili bir basketbol oynayan Tekelspor'un oyun kurucusu Reese'i durduramamaları, bu arada son dakikalardaki kritik hücumlardan kötü atış tecihleri yüzünden boş dönmeleri, bitime doğru oyunun dengesinin değişmesine yol açtı ve Tekel çok değerli bir galibiyet aldı. Tekelspor böyle oynamaya devam ederse bulunduğu 11. sıradan daha yukarılara tırmanacaktır. Tüm okurlarımızın Kurban Bayramlarını

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.