Aslında, bu yazının başlığını "Oal ve eyyamcılık" diye düşünmüştüm. Ama, "kimseye faydası olmaz" düşüncesiyle vazgeçtim... Mâlum PFDK, F.Bahçe-G.Saray arasındaki TSYD Kupası finaline gölge düşüren maçın hesabını gördü... G.Saraylı Fatih''e 3 maç, F.Bahçe''ye de 2.5 milyar lira ceza kesti!.. PFDK heyetine bravo... Eyyama kaçmadılar, "Adalet önünde herkes eşittir" deyip, kurallar neyi emrediyorsa onu yaptılar. Helâl olsun!.. Herkese iyi bir ders verdiler... Bu saatten sonra, adı "profesyonel" olan futbol oyununda hiç bir futbolcu, "özel maç" diyerek, işini hafife alamaz, amatörce davranamaz... Yaptığının cezasını göreceğini bilir. Fakaaat?.. O maçın tek suçlusu Fatih mi? Hayır!.. Elbette, tek suçlu Fatih değil ama mâlum zihniyet onu uygun gördü... Diğerleri de, arada buhar oldu!.. Burası Türkiye, olacak o kadar, deyip geçemem... Çünkü, bu başka bir fanatizmin davetçisi olur... Şimdi soralım... Niye Fatih de, diğerleri yok o cezanın içinde? Efendim PFDK, istese de, hakem ve gözlemci raporunun dışındakilere ceza kesemez... Burada duralım... O geceye, maçın hakemi Mustafa Kalkandelen ve gözlemcisi Özcan Oal''a dönelim... Beyler... Fatih''i gören gözlerle, kısa mesafede depara kalkan kaleci Rüştü''yü, sahanın futbol adına en iyisi olan Alpay''ın o güzel futboluna gölge düşüren; seyirciyle, rakibiyle oynayan taşkınlıklarını, tahriklerini göremediniz mi? Bu yüzden Alpay''a yumruk atan Taffarel''i teşhis edemediniz mi? Dahası Rüştü''yle yumruklaşan Bülent''i ve Okan''ı da mı görmediniz? Diyelim Kalkandelen maçın stresiyle kontrolü kaybetti, raporunda ifade ettiği "Fatih topsuz alanda rakibine kasten tekme attı" isabetini gösteremedi. Pekii?.. Asıl işi, gözlemcilik olan Özcan Oal''a ne demeli? Nasıl görmedi bunca arbedeyi? Hadi, maçta görmedi, eve döndüğünde de mi göremedi? Bütün televizyonlar tekrar tekrar gösterdi o pozisyonları. Şaşırdım... Özcan hocayı tanımasam... Özünün ve sözünün doğruluğunu bilmesem... "Eyyamcı" diyeceğim... Fakat, dilim varmıyor, demeye... Gözünü budaktan sakınmayan Oal''ın tarzı değil bu... Acaba, diyorum, raporu başkası mı yazdı? HHH Bir başka ilginçlik daha... Mustafa Kalkandelen o maçın sonrasında onurlu bir çıkış yaptı, "Böyle bir ortamda hakemlik yapamam" diyerek, "istifa" etti, pekii niye geri döndü? Yoksa, şartlar değişti mi, değişse bile "istifa" tek yönlü müessese değil mi? Nerede kaldı ilkeniz, prensibiniz? Yerinde olsam, düdüğü duvara asarım... Öyle değil mi, Serdar Çakman? HHH Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu isterse, adalet adına... Prensip adına... Doğruların yerini bulması adına bu dosyanın yeniden görüşülmesini sağlar. Ama isterse... Fakat ümidim yok, elini taşın altına sokmak istemezler bu saatten sonra... ..Ve, bu Karagöz-Hacivat oyunu devam ettiği, bu korumacı kafalar değişmediği sürece, bizim futbol, bizim futbolumuz olmaktan öteye gidemez. Bizden uyarması.

