Namaz, Allah'ın yüce şânını ve sonsuz kudretini terennüm eden en güzel şekil ve kelimelerden meydana gelmiştir.
Namaz, kulun günde beş defa Rabbinin huzuruna çıkması, divanında durması demektir. Bu yüce divanda, arada hiçbir vasıta olmadan her türlü dilek ve ihtiyacını, kul, bizzat Allah'a arz eder, O'na sığınır, yalnızca O'ndan yardım diler. Böylece Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîracda gerçekleşen Allah ile mülâkatı hâdisesi, namaz içinde sembolik olarak yaşanmış olur. Bu sırra işaret için, Peygamberimiz buyurmuştur ki:
(Namaz müminin mîracıdır.)
Namaz, muayyen vakitlerde hususî hareket ve okuyuşlarla yerine getirilen bir ibâdettir.
Namaz, İslâm'ın îmandan sonra gelen en mühim emridir; dînin direği ve Müslümanlığın temel taşıdır.
Namaz, îmanın alâmetlerindendir.
Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet, ulvî bir münasebet ve nezih bir hizmettir.
Namaz, Allah'ın kudretini idrâk eden ve büyüklüğü karşısında hayranlık duyan insanın, bu hürmet ve hayranlığını en münasip söz ve hareketlerle dile getirmesidir. Yahut da aynı hareketleri tekrarlamak suretiyle bu hürmet ve hayranlık duygularını kuvvetlendirmesidir.
Namaz, mahlûkatın bütün ibâdet şekillerini bir araya toplayan özlü bir ibâdettir. Kur'ân-ı kerîmin ifadesine göre, kâinattaki bütün mahlûkat Allahü teâlâyı, devamlı olarak zikir ve tesbih etmektedir:
(Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı tesbih etmesin [Allah'ı zikretmesin ve Allah'a ibâdet etmesin]. Fakat siz onların bu tesbih [ve ibâdetlerini] anlayamazsınız.) [İsrâ, 44)]
Namaz, Allah'ın yüce şânını ve sonsuz kudretini terennüm eden en güzel şekil ve kelimelerden meydana gelmiştir: Namazın içinde, tekbir, tevhid, tesbih, medh ü senâ, hamd, şükür, hürmet, tevâzu, tazarru ve niyaz, bütün müminlere hayır dua, Peygamber Efendimize salât ve selâm bulunmaktadır.
Kur'ân-ı kerîm okumak başlı başına bir ibâdettir. Namazda bir miktar da Kur'ân okunmaktadır. Müminlerin birbirleri ile selâmlaşmaları ayrı bir ibâdettir. Namaz sonunda selâm da vardır. Yine İslâm'a göre tefekkür büyük ibâdetlerden biridir. Cemâatle kılınan namazlarda müminler Allah'ın kudretini düşünme imkânına sâhip olurlar. Sevgili Peygamberimiz namaz hakkında buyurdular ki:
(Allahü teâlâ, en çok, secdede olan kulunu sever).
(Cemâat ile namaz kılıp dua edene, Allahü teâlâ dilediğini verir.)
(Evde kılınan namaza bir sevap, mahalle mescidinde yirmibeş sevap, büyük câmide beşyüz sevap, Mescid-i Aksâda beşbin sevap, benim Medîne’deki bu mescidimde ellibin sevap, Mescid-i harâmda yüzbin sevap vardır.)
***
Âkıl isen kıl namâzı çün saâdet tâcıdır,
Sen namâzı şöyle bil ki, müminin mîracıdır.
Mânâsı: “Eğer akıllı bir insan isen namazını kıl. Çünkü namaz saâdet tacıdır./Sen namazını şöyle bil ki, müminin mîracıdır.”

