Rabbim, bizleri anne-babasının hayır duasını alanlardan ve ramazana erişip de kendini Allah’a affettiren kullardan eylesin!
Peygamber Efendimiz bir keresinde minbere çıkarken; bir adım çıktı, “Âmîn!.”; bir adım daha çıktı, “Âmîn!.”; bir adım daha çıktı, yine “Âmîn!.” dedi. Hutbesi bittikten sonra;
“Ya Resûlallah! Minbere çıktığınız zaman âmin dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?” diyerek sebebini sordular.
Peygamber Efendimiz buyurdu ki: (Cebrail aleyhisselâm üç dua etti, ben de onlara âmîn dedim.)
Birisi: Cebrail aleyhisselâm “Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp Cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtülsün!” dedi, ben de âmîn dedim.
Nitekim bir hadis-i şerifte mealen şöyle buyuruldu:
(Allah''ın rızası, ana babanın rızasında, gazabı da, ana babanın gazabındadır.) [Buhari]
(Allah''ın rızası, ana babanın rızasında, gazabı da, ana babanın gazabındadır.) [Buhari]
İkincisi: Cebrail aleyhisselâm: “Sen peygamber olarak, bir insanın yanında anıldığın zaman, sana salât-ü selâm getirmezse; ona yazıklar olsun!.. Onun burnu yerde sürtülsün!” dedi. Ben de ona âmin dedim.” Nitekim Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde buyuruyor ki:
(Muhakkak ki, Allah ve Onun Melekleri, Peygambere hep salât-ü selam ederler. Ey iman edenler! Siz de Ona, tam bir teslimiyetle salât-ü selâm verin.) [Ahzab,56]
Hadis-i şeriflerde de mealen buyuruldu ki:
(Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
(Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
(Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat okuyandır.) [Tirmizi]
(Günde bin salevat okuyan, Cennetteki yerini görmeden ölmez.) [İbni Şahin]
Âhirette Resulullah efendimize yakın olmak ve şefaatine kavuşmak için salevat getirmek gerektiği hâlde, getirmeyip bu nimetlerden mahrum kalana ne demeli!..
Âhirette Resulullah efendimize yakın olmak ve şefaatine kavuşmak için salevat getirmek gerektiği hâlde, getirmeyip bu nimetlerden mahrum kalana ne demeli!..
Üçüncüsü: Cebrail aleyhisselâm: “Ramazana eriştiği hâlde bir insan, bu ramazanın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, ramazan gelmiş geçmiş de hâlâ Allah’ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah’ın affını, mağfiretini kazanamamışsa, yazıklar olsun o kula!.. Burnu yerde sürtülsün!” diye dua etti. Ben de ona âmin dedim” buyurdu. [Buharî, Taberanî]
Rabbim, Peygamberimizin âminlerinde yer alan zümreden bizleri uzak eylesin. Peygamberimizin adı anıldığında salevât getiren, anne ve babasının hayır duasını alanlardan eylesin. Ramazana erişip kendini Allah’a affettiren kullardan eylesin!

