Bu muhalefete "Sabun Sandığı" hediye etmeli…

A -
A +
Demokrasilerde muhalefet, meclis içerisinde alternatif siyaset üretilerek yapılır. Fikir üretme ve söz söylemek sanattır. Bu yeteneğini geliştirmeyen bizdeki muhalefet ise elinin altında tuttuğu sokağı kullanarak hükümet üzerinde baskı oluşturmak gibi geleneksel bir sapkınlığı var. Halk tabanlı demokratik hak kullanımı dedikleri kabadayılığın son örneği ise, 35 ölü,221 yaralı, yanan belediye otobüsleri, sağlık ocakları, banka şubeleri, kamu binaları, şiddet, terör ve kan dökücü eylemler oldu. 
Maksat, terör ve şiddetten beslenen PKK' yi meşruiyet dairesine oturtmaktır. 
Nitekim örgütü ulusal dava temeline oturtmak isteyen bazı kalemler "bu ülkede milyonlarca Kürt'ün bir şekilde PKK ile ilgisi var. Seveni var sevmeyeni var ama "benim gözümde IŞİD neyse PKK' de odur" diyen çıkacağını sanmıyorum. Dünya, PKK gibi bir ulusal dava temelinden kurulmuş örgütlerle, ideoloji, inanç uğruna adam doğrayan örgütleri bir birinin muadili olarak görmez" diyor. 
Acaba dünyada sokak kabadayılığını siyaset aracı olarak gören, toplumsal mutabakat ve müzakere yerine yol kesip araç yakmayı, altıncı kattan aşağı attığı insanları otomobille ezip üzerine benzin döküp yakmayı, köy basıp dağa adam kaçırmayı, esnafa silah zoruyla kepenk kapattırıp haraç toplamayı meslek edinmiş terör örgütlerini ulusal bir davanın temsilcisi olarak gören hangi ülkedir? 
Konuşan insandan rahatsızlık duyulmaz, asıl tehlike susandır. Bu muhalefete ve yandaşlarına konuşmayı öğretebilsek belki şiddet üzerinden siyaset yapma huyundan vazgeçerler. 
Meclis dışında konuşmak isteyenleri için uygun şartları oluşturmakta fayda var.
Bu muhalefet sokak dilini kullandığı için sokakta konuşma kursları faydalı olur.
Londra'daki amatöre konuşmacılar için uygulanan  "Hayd Park" modeli bunlara uyar. 
Londra'daki, büyüklü küçüklü onlarca parktan biri olan Hyde Park, dünya üzerinde belki de hiç bir yerde başarılamayan konuşma müsabakalarına ev sahipliği yapıyor. Park'ın "Marble Arch" köşesinde yer alan Speakers Corner'ı yani "konuşma köşesi" aynı anda onlarca insan konuştuğu bir yerdir.
Her halde dünyadaki serbest kürsü düşüncesinin kaynağı olan burası ve özellikle hafta sonları çok canlı bir mekân oluyormuş. Fikri olup, konuşmak isteyen herkes bulabildikleri yüksek bir şeyin ki buna İngilizler "sabun sandığı" diyor, üzerine çıkıp meraklı kalabalıklara bir şeyler anlatıyor. 
Genelde, konuşanların hepsi bir başkasına muhalif şeyler söylüyorlar. Farklı görüşler ve fikirler anlatılıyor bu mekânda ama kavgaya dökülmeden. Belki konuşulan diller bile farklı ama herkesin ortak bir değeri var bu mekânda o da hoşgörü. 
Birbirine zıt, birbirine karşı görüşler bir kaç metre ara ile seslendiriliyor. Ama kimse bir diğerinin fikrine karşı değil. Konuşan onlarca kişi ve karşılarında da kendilerini dinleyen yüzlerce meraklı kişi bazen alkışlıyor bazen gülüyor.  
Şimdi bunlar Gezi Parkı'nı çok seviyorlar ya, bu uygulama için akla yatkın geliyor. Birkaç köşesine emanet sabun sandığı bırakmalı.  Bakalım kırıp dökmedeki maharetleri kadar sabun sandıkları üzerinde de yetenekleri var mı? Toplumsal mutabakat ve müzakereye taş ve molotofkokteyli kadar değer vermeyenler, sabun sandıklarına meclis kürsüsünden daha çok yakışır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.