4 milyona yakın kamu görevlisi, 2,5 milyonu aşkın memur emeklisini yakından ilgilendiren 1 Ocak 2026 ve 31 Aralık 2027 dönemi mali ve sosyal haklarını belirleyecek olan 8'inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu gerçekleşti.
Görüşme öncesinde Memur-Sen 171 maddeden oluşan teklifini tüm kamuoyuyla paylaşmıştı.
Teklifte memur emeklilerinin talepleri için sadece son 8 maddede yer verilmiş.
Teklifi gören özelikle memur emeklileri ile emekli adayı EYT’li memurlar âdeta feveran ediyor!
Her gün çok sayıda özelikle EYT’li memur ile memur emeklisi sorunlarını “Başın Düşerse Dara İsa KARAKAŞ’ı Ara” köşemize ve sosyal medya hesaplarımıza iletmekte ve sorunlarına tercüman olmamızı talep etmektedir.
Her memurun emekli adayı olduğu da göz önünde bulundurulduğunda 6 milyonu aşkın memur ve emeklisi için hayati öneme sahip olan seyyanen zam vaadinin ifasına ilişkin Memur-Sen teklifinde tek bir kelime bile söz edilmemesi memur emeklileri ve EYT’li memurların büyük tepkilerine yol açtı.
Memur emeklileri ve emekli adayları, devletimizin başı bizzat Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın “Memurlara verilen seyyanen zammın emeklisine de aynen yansıtacağı” vaadi/sözünü, İletişim Başkanlığı ile diğer hükûmet yetkililerinin sözleriyle afişleri devamlı sosyal medyada paylaşmakta ve ifasını beklemektedir.
Bu konuda yetkili sendika olan Memur-Sen’in yeterli çaba göstermemesi teklifte bile yer vermemesi memur ve emeklileri nezdinde Memur-Sen’in bilinçli olarak seyyanen zam vaadini unutturmaya çalıştığı algısını oluşturmaktadır.
Dolayısıyla memur ve emeklileri tepkilerinde sendikalaşmayı bile sorgulamaktadır.
Memur-Sen’in teklifinde emeklilerle ilgili olarak yer verdiği 8 maddenin memurun emeklilik sorunlarını daha da çetrefilli hâle getireceği ve yeni sorunlara yol açacağı düşünülmektedir.
Sadece en düşük memur emeklisine ilişkin maddeye yer verilmesi SSK-Bağ-Kur emekliliklerinde hâlen var olan en düşük/kök maaş sorunu gibi yeni sorunlara yol açacağı düşünülmektedir.
Konutu bulunmayana kira yardımı yapılması konutu olana yardım yapılmaması gibi adaletsiz teklife de büyük tepki bulunmaktadır. Keza 25-30 yıl çalışmış memurun başını sokacak evi olması neden yardım almasına mâni olsun?
Velhasılıkelam Memur-Sen sadece memur emeklisine vadedilen seyyanen zammın ifasına eğilmiş olsa memurun emeklilik sorunlarının büyük bir kısmını çözmüş olacağı aşikârdır.
75 yıldan beri tıkır tıkır işleyen Emekli Sandığı sistemi de rayına girmiş olur. Keza bugün itibarıyla memur emeklisine ödenmeyen seyyanen zam alacağı 18 bin 682 TL’yi aşmıştır.
Devlet sözü hâline gelen seyyanen zam alacağı ifa edilmiş olsa bugün en düşük memur emeklisi maaşı 22 bin 671 TL yerine 41 bin 354 TL olacaktı. Bu da memurun kira başta olmak üzere Memur-Sen’in teklifinde yer alan 8 maddede yer alan hususlardan daha derde deva ve adil çözüm olacaktır.
Daha önceden defalarca dile getirdiğimiz gibi en büyük sıkıntı memurun çalışırken aldığı maaşın emeklilikte en çok ihtiyaç duyduğu dönemde önemli oranda düşmesidir. Bu duruma ilaveten özelikle çalışan memurlara yapılan seyyanen zammın memur emeklisine yansıtılmaması ile birlikte durum daha vahim hâle gelmiştir.
2023/ Mart ayında başlayan EYT emekliliğinde memurların çoğunluğu emekliliklerini seyyanen zam almak için aynı yılın temmuz ayına ertelemişti.
Memurların maaşına yapılan zammın 75 yılı aşkın süregelen uygulamada olduğu gibi seyyanen zammın aynen yansıtılmaması nedeniyle düşük kalan emeklilik ikramiyesi ve düşük emeklilik maaşını gören memurların çoğunluğu emekli olmaktan vazgeçtiler.
Dolayısıyla aradan geçen zaman zarfında başta öğretmenler, hemşireler ve diğer memurlar olmak üzere yüz binlerce memur emekliliklerini erteledi. Zira çocuklarının üniversite, evlenme… ve diğer sebeplerle çalıştıkları maaşlarının %40’lara kadar düşmesi memurları 65 yaşına kadar çalışmaya itmektedir.
Durum böyle olunca kadrolar boşalmıyor. Öğretmen adayları öğretmenlik hayalini diğer memuriyetleri düşünenler de memuriyet hayalini ertelemek zorunda kalıyor.
Lafın özü 6 milyonu aşan memur ve emeklisi için hayati ehemmiyet arz eden “SEYYANEN ZAM” olmazsa olmaz kırmızı çizgidir...
Peki sendikalar bu aleni gerçeği neden görmezden geliyor?
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...