2013 bitti... Merak etmeyin, bu kriz de bitecek!

Takvimin son yaprağı da, bu gece saat 24.00 itibariyle miadını dolduracak. 2013'e güle güle, 2014'e merhaba!.. Aslında tarih rakamlarının, biz faniler için sanıldığı kadar da pek büyük anlamı yok. Zira fani bir hayatın ölçümlerinde, kullanılan takvimlerin rakamları esası belirlemiyor. Ha Miladi 2013 olmuş, ha Rumî 1429 olmuş... Bizim için asıl olan, "ömür" denilen vadeden ne kadar eksildiğidir... Aslına bakarsanız, hâlihazırda kullanımda olan takvimlerin hiçbiri, insanoğlunun bu dünyadaki geçmişini tam olarak karşılamıyor. Zira "Bu muazzam mükevvenat, öyle zannedildiği gibi birkaç bin senelik bir hayat için yaratılmamıştır..." İslam âlimleri, bu dünyadaki insan hayatının mana ve müddetini böyle değerlendiriyor.

İnsan hayatının yalnızca maddi tarafına kilitlenip, manevi tarafından haberdar olamayanlar, meseleyi takvim yapraklarına indirgeyerek anlamaya ve değerlendirmeye çalışırlar. Velâkin, mana âlemindeki yüksek sırlara mazhar olanlar için, bu dünya hiç mesabesinde olmuştur. O yüzden de kâmil insanlar, beşeri zaafların tetiklediği günlük kavgalara, haksız-hukuksuz mücadelelere, süfli metotlara asla temayül etmemişlerdir...

Evet, hayli muhataralı geçen 2013 senesi bitti. Hangi sene muhataralı olmadı ki!.. Ancak usuldendir, her senenin sonunda herkes kendine göre bir muhasebe yapar. Şahsi muhasebede kâr-zarar tespiti yapılır. Hayata geçirilemeyen plan ve projeler için yeniden zaman dilimleri belirlenir. Kim bilir bazı plan ve projeler kaç defa ertelenmiştir! Fakat yapılabilecek başka da bir şey yok. Hayal ve gerçeğin yarışması genellikle mutlu şekilde bitmiyor. 17 Aralık öncesinde, bu ülkede bir kısım insanlar çok farklı parametrelerle hareket ediyordu. Şimdi ise durum çok ama çok başka! Herkes hesabını kitabını gözden geçirmek zorunda... Tabii bu noktada, en büyük meşgale hükümetin önünde duruyor. Ülkenin gidişatı ile ilgili olarak, vatandaşın zihnine üşüşen tereddütleri gidermek zorunda. Bu sadece yaklaşan seçimlerde elde edilmesi gereken başarı ile sınırlı değil...

Piyasaların verdiği reflekslere bakıldığında, rüzgârın yön değiştirdiği; ortalıktaki toz dumanın yavaş yavaş çekilmeye başladığı anlaşılıyor. Şimdilik daha çok hasar tespiti yapılıyor. Ama hasar tespitinden sonra, bu hasara sebebiyet veren iç ve dış odakların kimliği, rolü, yapılan iş birliğinin çapı-çerçevesi vs. irdelenecek. Emniyet mekanizmasındaki geniş değişikliklerden sonra, maliye teşkilatında da başlayan düzenlemeler, gelecek günlerdeki muhtemel yeni hamlelerin işareti... Başbakan çok kararlı görünüyor ve bu kararlılığını sık sık dile getiriyor. PARALEL DEVLET YAPILANMASINA karşı, belki de birçoğumuzun beklediğinden çok daha derin bir operasyon yapılacak. Operasyonların neticesi yakıcı ve sarsıcı olabilir! Ama başka türlü de istenen temizliğin yapılması mümkün değil.

Telaşa gerek yok. Piyasaların ürkekliği bilinmeyen bir şey değil. Esası kaçırmayalım. Türkiye'nin ufku açık... Herkese iyi seneler!