Avrupa'nın beslediği karga...

Medyada yer alan haberlere göre, Fransa diken üstünde. Muhtemel terörist saldırılara karşı, ülkede güvenlik görevlileri teyakkuz durumuna geçmiş... Aslında Avrupa henüz terör gerçeği ile tam olarak yüz yüze gelmedi. Beslediği karganın bir gün gözünü oyacağını pek de hesap etmedi. Çoğu Avrupa ülkeleri, terörün bumerang gibi bir gün dönüp sahibini de vuracağını düşünmeden, gariban Asya ve Afrika ülkeleri üzerinde, terör örgütleri vasıtasıyla etkili olmaya çalıştılar. Amerika Birleşik Devletleri için El Kaide ve Taliban olayı nasıl bir sonuç doğurmuşsa, Avrupa için de benzer durumlar vukua gelebilir... Bu arada Paris'te öldürülen üç militanla ilgili olarak, gazetelerde bir nevi polisiye romanlar yazılmaya devam ediyor. İleride bu olayın filmi filan da yapılır herhalde! Kimileri, hadiseye kendince renk katmak için, infaz edilen üç kadının da Alevi kimliğini öne çıkarıyor. Ondan sonra da dramatize ediyor: Her üçü de kadın ve Alevi ve Kürt ve öldürüldüler... Olaya sadece bu açıdan bakıldığında, pek çok başka önemli nokta dikkatlerden kaçabilir. Bazı odakların, özellikle bu yönde bir gayret içinde olacağını da tahmin etmek zor değil. Öncelikle şunu unutmayalım: Öldürülen şahıslar, sıradan ve kendi halinde masum kişiler değil. Sakine Cansız bölücü örgütün kurucularından biri ve İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranıyordu. En son Türkiye tarafından, 5 Kasım 2012'de Fransız makamlarına ihbar mektubu gönderilmiş ama herhangi bir cevap alınamamış. Diğer taraftan adı geçen militanın örgütün para trafiğini idare ettiği biliniyor. Para pul konusunda, şimdiye kadar örgüt içinde sık sık anlaşmazlık çıktığı, kanlı hesaplaşmalar olduğu ve birçok militanın bu yüzden infaz edildiği (Mesela Kâni Yılmaz...) de herkesin bildiği bir durum. Fidan Doğan'ın örgüt adına yürüttüğü siyasi faaliyetlerin mahiyetini, Fransa Cumhurbaşkanı bizzat açıkladı. Avrupa ülkelerinin teröristlere kol kanat germe ve uluslararası hukuka aykırı olarak onlara yardım ve yataklık yapma rezaleti her yönüyle sırıtmaya devam ediyor... Türkiye gazetesinin dünkü manşetinde yer aldığı üzere, bu ülkede Sakine Cansız gibi, kırmızı bültenle aranan tam 144 tane daha militan var. Fransa devleti bunların hepsinin yerini, yurdunu, en ince detayına kadar biliyor hiç şüphesiz! Daha önce, Belçika Devleti'nin terörist Fehriye Erdal'ı koruyup kollaması ve tamamen hukuksuz şekilde ülkesinde barındırması gibi, Fransa ve diğer AB ülkeleri de aynı ikiyüzlülüğü yapmaya devam ediyor. Bir taraftan terörle mücadelede iş birliği ve suçluların iadesi anlaşmaları yapılıyor, öbür yandan göstere göstere teröristler himaye ediliyor! AB ülkeleri öncelikle dürüst şekilde bunun hesabını vermeli. Başbakan Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'a sorduğu sorular hâlâ cevap bekliyor. Daha önce benzer soruları, Angela Merkel'e de sormuştu. Bu soruların cevabı verilmedikçe, terör örgütü topladığı milyonlarca euroluk haraç ve uyuşturucu ticaretinden sağladığı ürkütücü miktardaki para ile daha çok kişinin kanına girer. Fransa, haysiyetli bir devlet kimliğini ortaya koyacaksa, bu cinayetlerin üzerindeki sır perdesini kaldırmalı ve olayı aydınlatmalıdır.