BDP tıkandı... "Kapatın" diyor!
Bayrama girerken Ovacık ve Şemdinli'de meydana gelen iki olay, siyasi gündemin birinci maddesine oturdu. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Ovacık'ta teröristler tarafından kaçırılması veya öyle bir görüntünün ortaya çıkması ve sonrasında yaşananlar, ister istemez Aygün'ün durumu ve CHP'nin bölücü terör örgütü karşısındaki pozisyonu hakkında pek çok soru işaretini gündeme getirdi... Kısa süre önce Millet Meclisi'ne cem evi yapılmasını isteyen Aygün, Aleviliğin ayrı bir din olduğu yolundaki çıkışıyla, dikkatleri üzerine çekmişti. Ardından da ülkenin asayiş gündemini alt üst eden bir gelişmenin tam göbeğinde yer aldı. Bu kadar sivri gelişmeye rağmen, Hüseyin Aygün, kendisine "acilen görüşelim" diye çağrı yapan, lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir türlü mülaki olamadı! Bu arada Aygün'ün tavır ve söylemleri, kaçırılma olayının "gönüllü bir misafirlik olduğu" yolunda ciddi şüphelere yol açtı. Bu durumun CHP içinde büyük rahatsızlıklara da yol açtığı ortaya çıktı. Ancak Aygün'ün pek de yalnız olmadığı olgusu da, bir taraftan CHP'yi zora sokan bir etken... Kılıçdaroğlu, BDP'li vekillerle teröristler Şemdinli yolunda kucaklaşırken; devlet nerede diye soruyor ama, kendi milletvekili ile buluşup onun nasıl kaçırıldığını veya Dersim dağlarıyla nasıl özlem giderdiğini bir türlü soramıyor!.. Teröristleri saygılı gençler ve arkadaşlar olarak tanımlayan Aygün'e, bir başka CHP'li vekil Rıza Türmen; "Onlara terörist demeyin..." diyerek doğrudan destek verirken, bir diğer CHP'li vekil, öldürülen teröristlere "şehit" diyerek tüy dikiyor... BDP'nin solcu vekilleriyle, teröristlerin Şemdinli yolundaki buluşması ise, her açıdan planlı-programlı bir durum. Şemdinli'ye yüzlerce teröristi salarak, burada geçici de olsa bir şov yapmak isteyen örgüt, ağır kayıplarla başarısızlığa uğrayınca, işi propaganda ile örtmeye çalışıyor. Siyaseten çoktan beri tıkanmış bulunan BDP, Kandil'in yeni bir talimatıyla örgüte destek vermek üzere bu şekilde devreye girdi. Daha önce de, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmak için her türlü atraksiyonu yapan BDP, kapatma olmayınca bir nevi hayal kırıklığına uğradı. Ne de olsa, kapatılmak suretiyle mağdurları oynamak yeni bir hayat öpücüğü olabilirdi!.. Hakkâri çevresi ve özellikle Şemdinli'deki PKK şovunun, verilen ağır kayıpları unutturmaya dönük salt psikolojik bir terapi olduğunu unutmayalım. Arazi şartlarından dolayı, küçük bir bölgede kolayca terör eylemine girişmenin avantajlarını kullanan PKK'nın, esasen giderek köşeye sıkıştığına dikkat isterim. Beş tane silahlı teröristin, BDP'lilerle sarmaş dolaş fotoğraf çektirmesi veya dağlık arazide ara sıra yol kesmesi, sonuç getirecek bir şey değildir. Sadece bu görüntülerden yola çıkarak, devlet otoritesinin ortadan kalktığı veya zayıfladığı sonucuna varmak da yanlıştır. Elbette BDP'lilerin yaptığı figüranlık çok rahatsız edicidir. Kendileri teröristlerle buluşmaktan mutlu olduklarını ifade ediyor. Bu bilinmeyen bir durum değil. Dolayısıyla sürpriz ve şaşırtıcı bir yönü yok. Burada dikkat edilmesi gereken husus, BDP'nin kendisini yargı kararıyla kapattırmak suretiyle ulaşmak istediği sonuca meydan vermemek. Bu önemli...