Bu kadar komplo teorisi akla ziyan!

Komplo teorileri her memlekette vardır ve her zaman boldur. Ama komplonun bile bir sınırı olmalı değil mi? Cumhurbaşkanının sağlığı ile ilgili olarak, iki günden beri üfürülen balonlar, gerçekten akıllara ziyan... Birileri önce, Sayın Gül'ün zehirlendiği dedikodusunu servise koydu. Bir gazete (Yurt) bunu sayfalarına taşıdı. Sosyal medya ile birlikte "fısıltı gazetesi" de devreye girince, ortalık iyice alevlendi. Cumhurbaşkanlığı'ndan derhal açıklama yapıldı ve iddiaların asılsız olduğu kesin bir dille duyuruldu. Ama komplocuların dur durak bilmeye niyeti yoktu anlaşılan. Hemen akabinde, bu defa hastanede Cumhurbaşkanına yanlış tedavi uygulandığı ve Gül'ün kalıcı işitme kaybına uğradığı yalanı pompalandı. Tedaviyi yürüten hastane, aynı şekilde jet hızıyla bu balonu da söndürdü. Bakalım daha başka ne komplolar üretilecek... Çünkü bunlardan önce de şöyle bir üfürme yapılmıştı: (Suriye'ye sınır ötesi harekât yapılacağı için Cumhurbaşkanı Kırgızistan gezisini yarıda kesti...) Yalanın sonu ve sınırı yok ne yazık ki. Bilindiği üzere bundan önce, bağırsak rahatsızlığından ameliyat olması üzerine, Başbakan için de zehirlenme iddiası dolaşıma sokulmuştu... Kimileri de, Başbakanın ameliyatının önceden açıklanmaması üzerine işi çok farklı boyutlara taşımaya çalışmıştı. Komplo olgusu, sadece devletin tepe yöneticilerinin sağlık konusu ile sınırlı değil tabii... Birkaç günden beri, Hatay'a sığınmış olan Suriyelilerle, buradaki vatandaşlarımızın durumu hakkında o kadar bol miktarda komplo teorisi imal ediliyor ki. Estirilen havaya bakılırsa, Hatay çoktan Afganistan sınırındaki Peşaver gibi olmuş! Kim oldukları bellisiz sakallı ve silahlı insanlar, Hatay sokaklarında fink atıyormuş ve de bundan dolayı Hataylı vatandaşlarımız, büyük kaygı ve korku içindeymiş... "Karanlık adamlar" , alış veriş yaptıkları bakkal dükkânlarına, yemek yedikleri lokantalara, taksilere hiç para filan ödemiyorlarmış. Hatta devletimizden güneş gözlüğü bile talep ediyormuş. Adeta her yeri haraca kesmişlermiş vs. vs. Dedikodular bu kadar kabarık ve gülünç. Hatay Valisi, önceki gün bütün bu asılsız iddialara tek tek açıklık getirerek, kamuoyunu bilgilendirdi. Lakin komplocular hiç de hız kesme niyetinde görünmüyor. Ne Suriye Afganistan olur, ne de Hatay Peşaver'e benzer. Ama birileri ille de böyle bir tablo çizmek istiyor. Ülkenin stratejik çıkarlarını tehlikeye atma pahasına bunu yapıyorlar. Ne yazık ki, Ana Muhalefet Partisi'nin yönetici kadrosu da, sözüm ona siyasi muhalefet yapma adına, bu türden komplolara zemin sağlıyor. CHP adına, Hurşit Güneş'in bugüne kadarki en sivri çıkışı, herhalde Hatay'daki Apaydın Konaklama merkezine dair atraksiyonu oldu. Günlerdir buradaki esrarengiz(!) olayları faş etmeye çalışıyor. CHP ile birlikte medyanın bir kısmı da seferber olmuş vaziyette. Hükümet cenahından yapılan açıklamalar, inandırıcı bulunmuyor. Ama kahve dedikodusu bile olmayacak söylentiler, iştahla köpürtülüyor. Komplo teorilerine bu kadar kaptırmak, gerçekten akıllara ziyan... Fakat bazılarını akıl ve mantık değil, ideolojik saplantı veya siyasi taassup kanalize ediyor. Öyleyse gelsin yeni komplo teorileri!