CHP siyaseten iflas mı etti?

Yazının başlığı bazılarını çok rahatsız edebilir, edecektir. Lakin CHP milletvekillerinin siyaset üretmek yerine, o eylem senin bu eylem benim, illegal örgüt militanlarıyla birlikte polise taş atarken görünce, insanın aklına ister istemez bu ihtimal geliyor. Hakikaten bu CHP'li vekillerin esas misyonu nedir? Meşru zeminlerde siyaset yapmak mı, pek çoğu kanunsuz sokak eylemlerinde boy göstermek mi?

Şimdiye kadar, her sivri davranışın başında veya ortasında, 12 Eylül askerî yönetiminin Danışma Meclisinden miras kalan Kamer Genç'i görürdük... Fakat öyle görünüyor ki, hemşerisi Hüseyin Aygün onu fersah fersah geride bırakacak! Hiçbir olayı kaçırmıyor. Kaçırdığı zaman da, kendisini örgüt militanlarına kaçırtıyor... İlhan Cihaner ve Emine Ülker Tarhan gibi savcı ve hâkimlik mesleğinden gelen vekiller de profesyonel eylemcilere taş çıkartıyor. Hangi meslekten gelirlerse gelsinler, CHP'li vekiller anadan doğma eylemci oluyorlar. Hele bir Aylin Nazlı Aka var ki, değme eylemcilere taş çıkartır. Geçmiş dönemlerde Canan Arıtman böyle bir pozisyonda idi. Fakat Bayan Aka selefine kesinlikle fark atacak gibi.

Bunlar böyle de, ülkenin ana muhalefet partisi olarak, CHP'nin konumu nedir? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, başında bulunduğu siyasi teşekkülün gidişatını nasıl görüyor? Eğer bu vaziyeti normal bir olgu olarak değerlendiriyorsa, hemen belirtelim ki kendisi en büyük politik riskin altında demektir. Ve bir yere yazınız: Bu gidişat ilk önce Kemal Beyi liderlik koltuğundan edecektir. Hüseyin Aygün gibilerini frenleyemeyen bir parti lideri koltuğunu da koruyamaz... CHP kesinlikle yeni siyasi çözümler üretemiyor. Bu siyasi kısırlığını da sokak eylemlerinde boy göstererek örtmeye çalışıyor. İşin özü budur.

Orta Doğu Teknik Üniversitesinin bulunduğu arazinin kenarından geçecek planlı-programlı bir yolu (yıllar öncesinden planlanmış, istimlâk işlemleri yapılmış, bedeli üniversiteye ödenmiş...) engellemek için yasa dışı örgütlerin organize ettiği eylemlerde taş atarak ve bunu da "meşru müdafaa" olarak yutturmaya kalkmak, kimse kusura bakmasın siyasi iflastan başka bir şey değil. CHP'li vekiller, DHKP-C gibi illegal örgütlerin suç teşkil eden eylemlerinde figüranlık yaparak, Ergenekon türü derin yapıların güdümünde, kargaşa çıkarmak için Alevilik gibi hassas meseleleri kaşıyarak etkili politika filan yapamazlar. Hiç kendilerini kandırmasınlar, vatandaş böyle illegal yaklaşımlara prim vermez, yani sandıkta oy vermez. Sittin (altmış) senedir iktidar vizesi alamayan CHP de, bu zihniyetle bir sittin sene daha iktidar yüzü göremez.

Onun için diyoruz ki, CHP'nin siyaseten başarısı için dürüstçe çalışan ve militanlığa prim vermeyen mensupları, yasal politik zeminin dışına kaymakta ısrar eden Hüseyin Aygün gibi kişileri bir şekilde ya kontrol etmeli, ya da tasfiye etmelidir. Hakikaten sormak lazım: Hüseyin Aygün hangi odaklar adına ve hesabına bu tür eylemlere iştirak ediyor. Kişisel olarak bağımsız mı hareket ediyor? Yoksa birileri tarafından bilhassa görevlendirilmiş mi bulunuyor? Tuncelili bir hemşerisi, Aygün için "Rozetli provokatör" diyor. Bunun üzerinde çok ciddi düşünmek lazım!