CHP’de kazan kaynıyor…

A -
A +

Cumhuriyet Halk Partisinde, 38. Olağan Kurultay’dan bu yana sular hiç durulmadı!.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun az bir oy farkıyla liderlik koltuğunu kaptırdığı Özgür Özel’in genel başkanlığı ilk günden beri tartışılır oldu…

 

 

 

Her hâl ve şart altında, Cumhuriyet Halk Partisinin en yüksek oyu aldığı ilçe olan Çankaya’da, Genel Merkezin yaptığı hamle neye işaret ediyor? İlçe Başkanı Fahri Yıldırım, herhangi bir gerekçe dahi gösterilmeden ve açıklama yapılmadan görevden alındı. Bu gelişme, parti içinde epey zamandır kaynayan kazanın artık fokurdamaya başladığı şeklinde yorumlanıyor… Sahi, 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Kurultay’dan beri CHP’de sular bir türlü durulmadı. Kimi zaman alevlenen, kimi zaman yavaşlayan veya yavaşlatılmaya çalışılan tartışmalar sürerken, parti içi iktidar mücadelesinin nereye kadar tırmanacağı da merak ediliyor. Bir tarafta kaybettiği genel başkanlık koltuğunu geri almak için mücadeleden vazgeçmeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun çabaları, diğer yandan bir türlü liderliğe terfi edemeyen Özgür Özel’in âdeta tek kişiye kilitlenmiş parti politikasında ısrar etmesi… Daha doğrusu ısrarcı olmak mecburiyetinde kalması!.. Gerçekten Ekrem İmamoğlu’nun; yolsuzluk, rüşvet ve irtikâp iddiaları sebebiyle gözaltına alındığı ve akabinde tutuklandığı 19 Mart 2025 tarihinden beri, Özel’in bütün mesaisi; gündemi, bir kişiye kilitlenmiş vaziyette… Ekrem İmamoğlu’nu kurtarma serüveni! Bunun için kaç tane protesto gösterisi, kaç tane miting, kaç tane sokak eylemi veya basın toplantısı yaptı, saymak oldukça zor… Özel’in bu tek kişiye tahsis edilmiş politik yaklaşımı, parti içindeki dengeleri de zorlamaya başladı. Sırf İmamoğlu’nu temize çıkarıp cumhurbaşkanı adayı yapabilmek için, partinin bütün enerjisini harcamaktan geri durmayan Özgür Özel, bunu isteyerek mi yapıyor yoksa gelen baskılar sonucu yöneldiği bir çaresizlik mi? İşin püf noktası burası…

 

38. Kurultay, daha doğrusu onun öncesindeki İstanbul İl Kongresinde, parti içinde belirgin şekilde gücü ele geçiren İmamoğlu ve ekibi, Özel’i genel başkanlık koltuğuna oturttu. Ancak kendi başına da bırakmadı… O tarihten sonra politik istikametin çizilmesinde ağırlığını tartışmasız biçimde koydu… 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde, CHP; yenilenmiş yönetimiyle ve biraz da memnuniyetsiz seçmen kitlesinin davranış biçimi sebebiyle, ciddi bir başarı kazandı. 47 yıllık aradan sonra, ilk defa birinci parti konumuna yükseldi. Özel ve ekibi, bu oyların bir kısmının ödünç olduğunun bilincindeydi ve bunu açıkça da itiraf etti. Politikalarını da buna göre dizayn edeceklerini ifade etti. Gelgelelim parti içinde bu dediklerini uygulama zeminini pek bulamadı. Ekrem İmamoğlu etkisi Özel’i bir nevi tahakküm altına aldı. İmamoğlu, İBB Başkanı değil de, âdeta genel başkan gibi hareket etmekte tereddüt göstermedi. Bu zorlama neticesinde, seçimlere daha üç seneden fazla zaman varken kendisini cumhurbaşkanı aday adayı ilan ettirdi… İmamoğlu’nun acelesi vardı!.. Gerisini biliyorsunuz zaten. Bugüne kadar hakkında yolsuzluk; usulsüzlük, rüşvet, irtikâp ve ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarla irtibatlı olarak, kaç tane soruşturma açıldı, belli değil. Keza bu suç iddialarıyla bağlantılı olarak itirafçı olup, İmamoğlu aleyhine ifşaatta bulunan onlarca kişi var. Bütün bu iddia ve suçlamalarla ilgili, kaç bin sayfalık iddianame hazırlanacak, doğrusu merak konusu. Ama Özgür Özel’in İmamoğlu gündeminde asla bir değişiklik yok.

 

Şimdi, rivayet odur ki, Çankaya İlçe Başkanı Fahri Yıldırım’ın görevden alınmasının sebebi, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylık ofisi için yeterince gayret göstermemesi imiş! Bu ofisin açılış töreni sönük geçtiği için, bizzat Dilek İmamoğlu, ilçe başkanı aleyhinde tavır koymuş. Hatta daha önce yapılan “ÖRGÜT DENETİMİNDE SEÇİM” sırasında da, Fahri Yıldırım’ın yeterince çalışmadığı belirtilmiş. Çankaya’da, ön seçim için çok az kişinin gelmesi, İlçe Başkanı’nın hedefe oturtulmasına yol açmış. Bu arada şu notu düşelim; görevden alınan ilçe başkanı kurultayda alenen Kılıçdaroğlu için çalışmış… Peki, görevden alınan Fahri Yıldırım ne diyor? “Burası bir kişinin partisi değil…” Buradaki bir kişi gayet açık anlaşılacağı üzere, İmamoğlu’ndan başkası değil. Şöyle devam ediyor Yıldırım: “Beni görevden alabilirsiniz, ama beni mücadelemden alamazsınız. Mücadeleyle geldim, mücadeleyle gideceğim ve mücadeleyle geri döneceğim…” CHP’deki bu hareketlenmenin, eylül ayı ortasında başlayacak olan ilçe kongreleri öncesinde, bir tasfiye hazırlığı işareti olduğuna dair kulis bilgileri dolaşıyor. Eylülün ilk yarısında malum, CHP için önemli bir mahkeme kararının da çıkması bekleniyor. Kurultay iptaline dair karar… Şayet bir iptal kararı çıkarsa, CHP’de tek kelimeyle dananın kuyruğu kopacak demektir. Bütün hesaplar altüst olabilir! Geçtiğimiz haziran ayında fena hâlde alevlenen kurultay meselesi, mahkemenin karar duruşmasını uzatması (15 Eylül) sebebiyle sönümlendi. Ama her an için yeniden parlayabilir…

 

İsmail Kapan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.