Ey Batı! Bunun adı katliamdır, katliam...

Mısır, bin yıllar boyunca ne Firavunlar, ne zulümler, ne katliamlar gördü... Acı ve utanç verici olan durum şudur ki, medeniyet namına övünen modern dünya; sadece insani hak ve hürriyetleri için, meşru bir mücadeleyi yürüten insanların, topla - tüfekle katledilmesine, çadırlarıyla birlikte diri diri yakılmasına seyirci kalıyor!.. Bu dehşet tablosu karşısında, Avrupa Birliği sadece kaygılandığını dile getirebiliyor ve taraflara itidal tavsiye ediyor. Şu hacalete, şu sefalete, şu çifte standarda bakar mısınız? Mısır halkının hayatı ucuz tabii. Hem Müslüman, hem geri kalmış ülke! Şu halde, Batı'nın nazarında bu insanların katliama maruz kalması, telaş edilecek bir durum değildir.

Darbeye darbe diyemeyen, daha önce de prova mahiyetinde yapılan katliama (hatırlayınız 70 kişi öldürülmüştü...) ses çıkarmayan Batı ve dünyanın diğer egemen çevreleri; düşmana karşı tavşan, halkına karşı aslan kesilen Mısır ordusunu ve onun firavunlaşan komutanlarını, yeterince cür'etlendirdi. Mısır ordusu bu katliamı fiilen yapıyor, ancak onu bu işe teşvik eden arkasındaki karanlık güçleri dikkatten kaçırmayalım. Darbeyi havai fişek gösterileriyle kutlayan Mısırlı bedbahtlar, dün de yapılan katliamı sevinçle karşıladılar. Evet, aynen böyle yaptılar. Yüzlerce insanın hunharca öldürülmesine karşı, "kutlama" yaptılar. Bu derece alçalan insan kılığındaki yaratıklar, yarın ne gibi bir felaketin bezirgânlığını yaptıklarını fark edecekler. Ama iş işten geçmiş olacak!..

Bu katliamın devamı, iç savaşı kaçınılmaz kılacak. O zaman da binlerce, belki on binlerce masum insan, hayatını kaybetmiş olacak. Şu anda Mısır'ın sadece bugünü değil, geleceği de tahrip ediliyor. Tahribatta başrolü oynayan Mısır Ordusunun, alnındaki bu kara lekeyi asla temizleyemeyeceğini, daha önce de bu köşede kayda geçirmiştik. Mısır tam bir felakete duçar olmuş durumda... Lakin Mısır medyası da, diğer darbeci çevreler gibi, dünyayı kandırma peşinde. Ölü sayısını gizlemekle, çadırlarında diri diri yakılan zavallı insanların görüntülerini örtbas etmekle, üstüne üstlük bütün bu insanlık dışı olaylardan, Müslüman Kardeşler Teşkilatını sorumlu tutmakla, dünyayı kandıracağı hesabını yapıyor. Darbecilerle iş tutan Mısır medyası şunu unutmasın ki, tarihin kanunları bilhassa kendisini kandırmaya kalkışanlara karşı acımasızdır. Bugün güçlü ve zalimlerin yanında yer alarak, işlenen insanlık suçuna ortak olanlar, er veya geç hesap vermekten kurtulamayacaklar.

General Sisi ve şürekâsı çıkmaz bir yola girmiş bulunuyor. Bu strateji ile Mısır'da hâkimiyeti ele geçirip uzun süre iktidarda kalamayacağı için, Sisi hesabına karanlık günler yakındır. Hali hazırda kendisini katliama teşvik eden egemen güçler, bir müddet sonra dengeler değiştiğinde, onu kâğıt gibi buruşturup atmaktan çekinmeyecektir. Darbecilere destek olan gafiller de pişman olacak! Tarih bu gibi sayısız misalle doludur. Sisi de bu bahiste bir ayrıntı olacaktır. Mısır halkı çok ağır bir imtihandan geçiyor... Seksen küsur yıllık tarihinde, Müslüman Kardeşler teşkilatı da, buna benzer çok kıyım yaşadı. Ama unutmayalım, zulüm payidar olmaz. Her şey inceldiği yerden, zulüm de kalınlaştığı yerden kopar.