Filistin Devleti daha fazla gecikmemeli…

A -
A +

Yetmiş küsur yıldan beri bir türlü hayata geçirilemeyen Filistin Devleti, artık tam manasıyla oluşmalı ve siyaset sahnesinde yerini almalıdır… Norveç, İrlanda ve İspanya’nın Filistin’i tanıma kararları çok kıymetli.

 

 

 

Gazze halkı yedi buçuk aydan beri, aralıksız şekilde bombardıman altında. Kaç on bin çocuk, kadın ve sivil insanın hayatını kaybettiği bile tam olarak tespit edilemiyor. Lakin Filistin devleti için kapılar aralanıyor. Bu şüphesiz ümit verici… İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden beri Gazze’de soykırım yapıyor. Bu soykırım, elan Uluslararası Ceza Mahkemesinin kararlarıyla tescil edilmiş bulunmakta… Yani Siyonist cephe açısından giderek alan daralıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin bütün dünyaya örnek olacak şekilde, İsrail aleyhine soykırım davasını başlatmış olması, insanlık adına yüz ağartıcı bir harekettir… ABD ve İsrail’in tehditlerine boyun eğmeden doğru bildiği yolda ilerledi ve bu hareketi dünyada büyük takdir topladı. Gazze Kasabı Netanyahu ve en az onun kadar barbar savunma bakanı Gallant hakkında, yakalama kararı, henüz kâğıt üstünde olmakla beraber çok önemli bir gelişmedir. Filistin halkı ve işgal edilmiş toprakları üzerindeki Batı tahakkümüne rağmen, ilk defa mesele bu seviyede dünya gündemini işgal ediyor. Zira bugüne kadar Filistin halkı, tam manasıyla bir yalnızlık içinde idi. Hâlen Gazze’de, taş taş üstünde kalmamış olmasına rağmen, Filistin Devletinin tanınması için kaydedilen gelişmeler ümit vericidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, on gün önce, 143 ülkenin evet oyuyla, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için, ikinci defa karar aldı. Yakında bu karar BMGK’ya tekrar gelecek. İlkini ABD veto etmişti. Ancak görüldü ki, ABD ve İsrail giderek yalnızlaşıyor. 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda 143 kabul oyuna karşılık, ABD-İsrail ve Okyanus adalarındaki birkaç küçücük devlet ret oyu kullandı. 25 ülke de çekimser kaldı. Bu arada Norveç ve İrlanda Filistin’i resmen tanıdı. İspanya da 28 Mayıs’ta tanıyacağını açıkladı… İsrail’in barbarca saldırılarına karşı, ilk günden beri Gazze yanında duran ve bundan dolayı istifaya zorlanmak istenen İspanya Başbakanı Sanchez önemli şeyler söyledi...

 

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ateşkes çağrılarına sağır olduğunu, Filistin ile ilgili hiçbir barış planı bulunmadığını; barış, güvenlik ve istikrar için tek seçenek olan iki devletli çözümü tehlikeye atmaya başladığını belirten Sanchez, "Çok açık şekilde duvarlar örülse de halklar bombalansa da, Filistin toprakları hayatta kalacaktır" şeklinde konuştu. İspanya Meclisi genel kurulundaki konuşması coşkuyla alkışlanan Başbakan Sanchez, Filistin devletinin tanınması kararını alırken önceliklerinin "barış, adalet ve tutarlılık" olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Barış diyorum çünkü tek çözüm var o da İsrail ve Filistin'in eşit şartlarda tanındığı iki devletli çözüm. Bu, farklı görüşlerde, dinlerde olan her yerde geçerli olan bir şeydir. Ne olursa olsun iki taraf da aynı şartlarda, aynı statüde oturup konuşmalı, bu yüzden Filistin'i tanıyoruz. Bunu yaparken barıştan sonra ikinci sebebimiz adalettir. Çünkü yarım asırdan fazla süredir BM Güvenlik Konseyi kararları, Oslo Anlaşması yok sayılıyor. Pasiflik artık sona ermeli. Bunun yerini umut ve itibar almalı. Tünelin sonunda ışık var. Üçüncü sebebimiz de tutarlılıktır. Ukrayna'da olduğu gibi aynı şekilde Filistin'de de tutarlı bir politika izliyoruz. Ten rengi, dili, dini ne olursa olsun uluslararası eşitliği savunuyoruz."

 

Sanchez, Filistin’i tanıma kararının bazı ülkeleri rahatsız edeceğini ve sonuçları olacağını bildiklerini belirterek bu kararın sonuçlarını kabul etmeye hazırız diye konuştu. "140'tan fazla ülke Filistin devletini tanıyor ve bizim lobilerimizle daha da fazla tanıyacak. İspanya olarak Filistin'e elimizden geldiği kadar yardım etmeye devam edeceğiz. Ne kadar fazla ülke Filistin'i tanırsa o kadar iyidir ve daha fazla baskı kurulur. Bu son değil, başlangıçtır" dedi.

 

Sanchez, "Bizim savunduğumuz, barışçıl olarak çıkarlar ve değerlerdir. Filistin'e atılan bombalar sona erdiğinde, şu anda yaşananlar 21. asrın en kararlık dönemi olarak kayıtlara geçecektir ve bizim başımız dik olacaktır. Çünkü doğru tarafta olduğumuz tanınacaktır. Doğru olanı yapıyoruz. Hem İspanya hem de daha güvenli ve istikrarlı bir Akdeniz için doğru olanı yapıyoruz" diye konuştu…

 

Evet, İspanya’nın gösterdiği medeni cesareti, Almanya, Fransa ve İtalya gibi diğer Avrupa ülkeleri ortaya koyamadı. Dışişleri Bakanlığımız, Norveç, İrlanda ve İspanya’nın Filistin’i tanıma kararını açıklamalarından dolayı büyük memnuniyet duyduklarını açıkladı. En başından beri, Filistin halkının haklarının korunması için bütün diplomatik imkânlarıyla gayret gösteren Türkiye, İsrail aleyhine açılan soykırım davası dosyasına gönderdiği belge ve delillerle de önemli rol oynadı. Hatırlanacağı üzere, kısa bir müddet önce, Türkiye olarak davaya müdahil olma kararı alındığı da açıklanmıştı…

 

Filistin Devleti artık daha fazla gecikmemeli. Bu, dünyanın sorumluluğudur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe23 Mayıs 2024 15:04

Bizim sosyalistlerin(!) ise Filistin konusunda gıkı çıkmıyor, çünkü ABD ve yahudi devletinin işbirlikçileri oldular.