İsrail'in tehlikeli kumarı...

Zamanlama müthiş!.. Suriye'de tükenmek üzere olan rejimin, kendisiyle birlikte ülkeyi de bitirme çılgınlığı sürerken... Buradaki yangın kıvılcımları Lübnan'ı da fena halde sarmışken... Mısır'daki devrim sonrasında, taşlar henüz yerli yerine oturmamışken... İran, ABD ve Avrupa'nın dehşetli ambargosu altında iktisadi açıdan sarsılmışken... Bahreyn'de, Yemen'de mevcut rejimleri alaşağı etmek için sokaklar tam anlamıyla alarmda iken... Ürdün'de dahi değişim rüzgârları eserken... Ama asıl, Amerika seçim ertesinde yeni yönetimi şekillendirmekle meşgul iken; bu arada CIA'dan başlayan, fakat nerede duracağı kestirilemeyen "tasfiye operasyonunun" şoku devam ederken, İsrail Gazze'ye saldırdı. Herhalde saldırı için, İsrail hesabına bundan daha elverişli bir dönem olamazdı! O yüzden de fırsatı kaçırmadı. İsrail, bu saldırı ile birden fazla maksadı gerçekleştirmek istiyor... İlk olarak, Arap Âleminin en dağınık ve hazırlıksız olduğu bir sırada, yıllardan beri acımasız baskı ve ambargo karşısında asla pes etmeyen Hamas Yönetimi ve destekçilerine yeni bir darbe indirmek. İkinci olarak, görünürde aralarında savaş hali hüküm sürse de, bugüne kadar İsrail'i pek de rahatsız etmeyen Şam'daki Baas rejimine, bu kışkırtıcı atraksiyonla bir nevi destek (Evet, şaşırtıcı gelebilir ama öyle!..) vermek. Ancak daha önemlisi ve önceliklisi, Yahudi Lobisi'nin ciddi muhalefetine rağmen, yeniden seçilmeyi başaran Obama'nın, bu özgüvenle İsrail'e daha fazla posta koymasına fırsat vermeden, onu belli davranış biçimine; yani İsrail'in güvenliğinin tehlikeye girmemesi için, ABD desteğini bir kere daha teyit etmeye mecbur bırakmak... Nitekim bu amaç gerçekleşti bile! Amma... Total sonuç itibariyle, İsrail'in bu tehlikeli kumarı kazanma şansı, eskisi kadar kuvvetli değil. Zira Arap Baharından sonra, iklim çok değişti. Eskiden olsa Mısır, İsrail ve ABD'yi rahatsız etmeyecek bir kınama açıklamasıyla, durumu idare ederdi. Lakin şimdiki yönetimin tepkisi çok farklı oldu. Mısır Başbakanı Hişam Kandil'in Gazze'ye yaptığı ziyaret ve orada İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocuğun cesediyle verdiği fotoğrafın sembolik anlamı çok derin... O fotoğrafı iyi analiz etmek gerekir. Yepyeni bir sürecin tetikleyicisi olabilir. Bu süreçte, Amerika ne kadar bastırsa da, Arap Âleminin reaksiyonunu dizginlemekte etkisiz kalabilir. Bunun altını kalın bir çizgi ile çiziniz. Mısır'ın Arap Dünyasındaki ağırlığı bellidir. Camp David düzeni ile otuz küsur seneden beri "uysallaştırılmış" olan Kahire'nin tekrar kişilikli politika izlemeye başlamasını hafife almayınız. Bu arada Hamas'ın göstereceği direniş, daha önce Lübnan'da Hizbullah'ın yaptığı gibi İsrail'in karizmasını çizebilir. Keza, epey zamandan beri dünyanın geniş bir kesiminden tepki toplayan İsrail, geçmişteki konforlu siyasi ortamı bulamayabilir. Tam aksine hiç beklemediği şekilde, bir küresel tepki ile yüz yüze kalabilir... Sizler bu satırları okurken, Başbakan Tayyip Erdoğan'la birlikte, biz de Mısır'da olacağız. Erdoğan'ın, Kahire'de Mısır'ın yeni Lideri Mursi ile birlikte vereceği mesajların, fazlasıyla dikkat çekici olacağını söyleyebiliriz. Şüphesiz, Filistin'e verilecek güçlü destek, İsrail'in hiç hoşuna gitmeyecek!..