Köprüden önce son çıkış!..

A -
A +

Ve sıra vatandaşın konuşmasına geldi… Sandıktan çıkacak karar şüphesiz çok kritik. Beka meselesi. (Ellerim kırılaydı vermeyeydim) gibi bir pişmanlığa düşmemek için, iyi düşünmek gerek. Zira geri dönüşü yok!

 

 

 

 

 

Evet, yarın sandık günü ve deprem meselesi de Türkiye için kati beka meselesidir!.. Bunun lamı cimi yoktur. Türkiye bu kaskatı gerçekle yüz yüze iken, yanlış yapma lüksü asla yoktur. Bunun için sandık başına giden vatandaş, bir kere daha çok titiz ve dikkatli muhasebe yapacaktır herhâlde. Hangi adaya, hangi hizmet ve hangi başarısından dolayı oy verecek? Oyunu vermeyi düşündüğü aday, laf-u güzaftan; göz boyamaktan, yalan söylemekten, cambazlık yapmaktan öteye, gerçek manada hangi plan ve projelerle belediyecilik yapacaktır? Eğer hâlen görevde olan bir belediye başkanı ise, beş yıllık karnesi ne durumdadır? Beş yıl boyunca kaynakları çarçur edip hizmet namına orta yere bir şey koyamayan, üstelik belediyenin imkânlarını ahbap çavuş ilişkileri içinde, politik menfaat odaklı olarak birilerine tahsis eden kişi ve kişilere, yeniden har vurup harman savurması için tekrar yetki verecek midir? Çalışmayan, üretmeyen, halka hizmet gibi bir derdi olmayan, ama bulunduğu makamı daha büyük bir ikbal için sıçrama tahtası olarak kullanmaktan geri durmayıp, belediye başkanlığını yarı zamanlı bir iş gibi görenlere neden beş sene daha yetki versin ki? Daha önce verdiği sözleri unuttuğunu itiraf eden ve bundan hiç rahatsız da olmayan; bu arada ‘temel atmama törenleri' yapmakla övünen ve fakat kendisinden önce hayata geçirilmiş eserleri sahiplenmekten çekinmeyen gözü açıklara, "yürü hemşerim aynen devam" mı diyecek?.. Böyle bir seçmen davranışının izahı yoktur. Kaldı ki, seçmen zaten bu konuda şuurlu. Yeri geldiğinde milimetrik kararlarla ülkenin genel ve yerel siyasetini dizayn etmede müthiş basiret gösterir. Geçmişte bunun örnekleri çok yaşandı. Ha, şunu da ilave edelim ki, vatandaşımız algı operasyonlarına karşı da oldukça dikkatlidir.

 

Beş yıl boyunca deprem uyarılarını duymamak için, kulağının üstüne yatan ancak seçim gelip çatınca deprem seferberliğini başlatıyoruz diye aklımızla alay etmeye kalkışanlara seçmen dersini elbette verecektir… Aksi durumda iş işten geçmiş olacaktır. Gerçekten deprem konusunda İstanbul halkı Ekrem İmamoğlu’ndan ne bekliyor, Murat Kurum’dan ne bekliyor? Yahut soruyu şöyle soralım; İmamoğlu deprem konusunda şu ana kadar hangi ciddi projeyi ortaya koydu? ‘Seferberlik başlatıyoruz’ dediği lafın altı ne kadar dolu? Mesela beş sene boyunca kaç tane bina dönüştürdü? Bu hususta Ekrem Beyin söyleyebileceği bir sözü yok. Yüz bin yeni konut sözü, beş bin dört yüz küsur seviyesinde kaldı. Bu işin şakası yok arkadaşlar!.. Depreme hazırlık İstanbul’un en mühim ve en öncelikli meselesidir. Allah muhafaza, İstanbul; bilim adamlarının sürekli olarak gündemde tuttuğu, büyük bir depreme hazırlıksız yakalanırsa, Türkiye bunun altından kalkamaz. İşte bir yıl önce, Kahramanmaraş depremlerinin başımıza neler getirdiği gözümüzün önünde. Sadece yıkım hasarı 104 milyar dolar… 6 Şubat depremlerinde, toplamda altı yüz elli bin konut etkilendi. Ama İstanbul’da depreme dayanıklılığı yetersiz olan konut sayısı bir buçuk milyon. Bunun altı yüz bini acil müdahale edilmesi gereken durumda… Yani bizim her şeyi bir tarafa bırakıp, İstanbul ve bütün Marmara Bölgesi için depreme karşı hazırlık çalışmalarına başlamamız lazım. Bunun başka çaresi yoktur.

 

Deprem hazırlıkları için her şeyden evvel vizyon, irade ve hassasiyet gerekli… İmamoğlu’nun beş yıllık karnesinde bunların hepsi kırık! O hâlde bunun bir müeyyidesi olmalı değil mi? Murat Kurum ilk günden beri çok iyi hazırlanmış plan ve projeleriyle, bu konuda büyük fark atıyor. Beş yılda altı yüz elli bin konutu tamamlama sözünü en başından beri vermiş bulunuyor. TOKİ tecrübesi ile çevre ve şehircilik bakanlığındaki sicili, bu mega proje için olumlu ve güven verici bir dayanak. Acil eylem planını da önceki gün açıkladı. Mevcut Yönetimin beş yılda yaptıklarının iki katını bir yılda yapma sözü veriyor. İstanbul ayağına gelen fırsatı değerlendirip Murat Kurum'a büyük ve hayati dönüşüm için şans tanımalı. Lafı hiç dolandırmadan söyleyelim; bu İstanbul için ele geçmez fırsattır ve mutlaka değerlendirilmelidir. Yeni bir maceraya kapı aralamak İstanbul’a çok pahalıya patlayabilir. Bizden söylemesi, İstanbullular köprüden önce son çıkışı kaçırmamalı. Aksi hâlde telafisi imkânsız sonuçlarla yüz yüze kalabiliriz...

 

Bir diğer tehlike de şudur: Yarım asırdır doğu ve güneydoğu coğrafyasını kasıp kavuran bölücü terör fitnesini, Batı bölgelerine de sinsice taşıma teşebbüsünün muhakkak önüne geçilmeli. İstanbul’un bir yerlerinde kantonlar oluşturma niyetini açık açık dillendiriyorlar! DEM ortaklığı üzerinden, hangi niyet ve maksatlar 'DEM'leniyor? CHP’nin köşe bucak saklamaya çalıştığı kirli tezgâhı, seçmen muhakkak surette göz önünde bulundurmalı. Anlayana sivrisinek saz…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.