28 Mart Mahalli Seçimlerinin sonuçları epeyce uzun bir süre tartışılacak... Kim kazandı, kim kaybetti? İşte bu noktada görüş ve rivayetler çok muhtelif! Hemen hemen her parti yöneticisi, farklı kelimelerle de olsa, kendilerinin seçimlerden başarı ile çıktığını iddia ediyor. Bu konuda ne söyleyeceği en fazla merak edilen CHP Lideri Deniz Baykal, dün saat 16.00'ya kadar sürdürdüğü suskunluğunu bozdu. Ve belki de çok kimsenin hiç beklemediği bir yorum yaptı... Evet, tahmin ettiğiniz gibi; CHP seçimlerden başarı ile çıkmıştı. Hem de oylarını arttırarak! 1989 mahalli seçimlerine göre, CHP'nin oyu yüzde 8 artmıştı. 3 Kasım 2002 'ye göre ise durum şöyle idi; CHP genel seçimlerde 19.4 nisbetinde oy almıştı. Bu defa ise, belediye başkanlığı bazında oyları, yüzde 21.7 oranında idi. Eğer, il genel meclisi dikkate alındığında, CHP'nin oyları düşmüş diye itiraz edecek olursanız, Baykal'ın ona da cevabı hazır. Baykal'a göre burada CHP oyları yüzde 18.2 (aslında dünkü son kesin olmayan rakamlara göre 17.8)'dir. Bir puanlık düşüş de normaldir. Çünkü muhalefet partileri, iktidara göre yerel seçimlere özel dezavantajlarla girmek zorunda kalır. Onun için bu sonuç gayet normal. Hatta Sayın Baykal, AKP'nin oylarını arttırmasının da gayet tabii olduğunu geçmiş dönemlerden örnekler vererek ispatlamış oldu. Mesela 1961 Adalet Partisi'nin genel seçimlerde yüzde 34 oy almış olmasına rağmen, bir sene sonraki yerel seçimlerde yüzde 39 aldığını, Keza CHP'nin 1973 genel seçimlerinden (Ekim ayı) sadece iki ay sonra (Aralıkta) yapılan mahalli seçimlerde oylarını iki-üç puan arttırdığını, bunun gibi 1977 Haziran genel seçimlerinde yüzde 4.5 oy alan CHP'nin aynı yılın sonundaki yerel seçimlerde dört puan daha oyunu yükselttiğini gayet rahat bir eda ile izah etti. Baykal, CHP'nin kaleleri olarak bilinen yerlerin kaybedilmesini de, buralarda oylarını arttırmalarına rağmen nasıl kaybettiklerini çok ustaca anlattı ama, yerimiz yetmediği için o detaylara giremiyoruz. Baykal'ın bu açıklamasını dinleyen eski genel başkanlardan Altan Öymen şöyle dedi: " Sayın Baykal'ın anlatım gücü yüksektir. Ben bile kendimi bir an için kaptırdım ve neredeyse zafer kazandığı için tebrik edecektim..." dedi. İşte siyasetin cilvesi bunlar. Başkaları tarafından başarısızlık olarak addedilen bir durumun bir başkasınca nasıl başarı olarak takdim edildiğinin en dikkat çekici örneklerinden biri. Bakalım diğer CHP'liler buna ne diyecek? Baykal gibi düşünmeyenlerin hayli fazla olduğunu, dünkü işaretlerden yola çıkarak şimdiden belirtelim. Bu arada MHP canibinden de ilginç bir açıklama geldi. Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, seçmenin AKP'ye uyarıda bulunduğunu söyleyerek, iktidar partisinin yüzde 42 nisbetinde oy aldığını, ancak seçmenin yüzde 58'inin de bu partiye oy vermeyerek, onun Kıbrıs, Ege ve AB politikalarını beğenmediğini ortaya koyduğunu ve hükümete ayağını denk atmasını söylediğini dile getirdi. Her halde kafanız karışmış olsa gerek... Oylarını en az sekiz puan arttıran AKP yeterince başarılı görülmediğine, hatta bir anlamda başarısız kabul edildiğine göre, bu seçimleri kim kazandı? Galiba oylarını yüzde yüz oranında arttırarak yüzde 4'e yükselten Saadet Partisi bu seçimden en başarılı çıkan parti... Ama o da ancak AKP'nin seçime katılmadığı Mardin'de, AKP desteği ile belediye başkanlığını kazanabildi. Diğer taraftan, 3 Kasım'da 9.6 ile baraj altında kalan DYP'nin oylarını yüzde 10'a yükseltmesi ve Ağar'ın memleketi olan Elazığ'da belediye başkanlığını kazanması başta Yalova adayı Yaşar Okuyan olmak üzere parti mensuplarını çok ümitlendirdi. Okuyan demiş ki: "Bugünkü durumumuz gelecek seçimlerde iktidarı bizim kazanacağımıza işarettir..." Partililer Okuyan'ın bu açıklamalarını gözyaşları içinde dinlemiş!.. Zaten Ağar da seçimin galibinin DYP olduğunu söylemedi mi? Evet, herhalde bu kadar izahattan sonra seçimleri kimin kazandığını anladınız. Yoksa anlamadınız mı?!.