Çağımızın teknik direktörünün akademik kariyere ihtiyacı hiç kuşkusuz olmalıdır. Ancak onun vazgeçilmez parçası, hatta hatta onsuz akademik kariyer olmaza uzanan "Futbol cinliği, engin oyun okuma özelliği" gerekliliği de inkâr edilemez. İşte Türkiye''deki akademik hocaların, ne yazık ki, futbol cinliğinden, engin oyun okuma özelliğinden yoksun olduklarını gözlemekteyiz. Bugün Scala, her iki özelliği de bünyesinde bulunduran yabancı hocaların başında gelmektedir. Tabii ki, Fatih Terim de yerliler içinde aynı konumdaki 1 numaradır. Bu konuya neden değindiğimi sorarsanız, tabii ki, ülke futbolunun çıkarı içindir. Denizlispor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Ankaragücü Teknik Direktörü Ersun Yanal, Adanaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman akademik hocalar olmalarının yanı sıra, diğer ögede ciddi eksiklikleri bulunanların başında gelmektedir. Yurt dışında teknik adamlık eğitimi ve öğrenimi gören bu yerli hocalar, bir Metin Türel gibi, bir Erdoğan Arıca gibi arsadan yetişmiş eski ünlü futbolcu olmanın avantajlarına sahip değildir. F.Bahçe''nin yıldızlar topluluğu takımı, gerek Vural''ın, gerekse de Yanal''ın takımlarına iki maçta toplam 10 gol atmıştır. Oysa, aynı F.Bahçe, lige yeni gelmiş Siirt Jetpa (Sakıp Özberk, eski profesyonel arsadan gelme futbolcu), Yimpaş Yozgatspor (Hüseyin Kalpar arsadan yetişme eski futbolcu), Rizespor (Karol Pecze, yabancı) ve İstanbulspor (Metin türel, hocaların hocası) maçlarında, hem de Kadıköy''de büyük varta atlatmıştır. Şimdi toparlarsak, ülkemizdeki akademik hocaların, yanlarına mutlaka yukarıda portresini çizmeye çalıştığım hoca tiplerinden yardımcı bulundurmaları gereği görünmektedir. Aksi takdirde bu akademik hocalar şampiyonluğa oynamayan takımlar arasındaki maçlarda başarılı görünürler ama, zirvedekilerle yapılan müsabakalarda fark yemeye mahkûmdurlar.

