Fenerbahçe’de 20 yıl ve 7 yıl başkanlık yapmış malum kişiler oturup kısa süre konuşmuşlar. Keşke sesleri kayıt edilseydi de biz de meraktan kurtulsaydık. Neyse, toplam 11 sene olmuş bunların şampiyonluk kazandıramamaları… Bu sene de 12 sene oluyormuş. Yahu yok mu başka birisi koca 118 senelik camiada çıkıp da masaya vuracak.
Nerede mi bu kriz? Fenerbahçe’de tabii ki... Çünkü orada bu işten anlamayan bir başkan ve bizim spor medyasının ünlü hocası var. Şimdi üç yabancı gitmeli de, peki yeni gelecekler ne olacak? Devamla eldekiler... Yok mu bu işten hiç anlayan yahu?
Bizim gazetenin pazartesi günkü sayısında yukarıdaki başlık vardı. Anlatımı Beşiktaş’ın kendi seyircisi önünde Rizespor’a olan yenilgisi idi. Bu sonuçla Kara Kartal lig üçüncülüğünü kaybediyordu. Şimdi yeni yönetim galiba yepyeni bir hoca getirmek durumunda kaldı.
Merak ettiniz değil mi? Efendim bu miras kaleci Günay... İzmir’de de sahanın en iyilerinden idi. Demek ki Muslera arkasında duran kaleciye de hayli emek verirmiş.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin arkasındaki takım Samsunspor bu gidişle devam ederse yarın biraz önce ismi geçenleri de tehdit eder sanırım. Takıma takviye gerekir mi bilemem ama günümüz takımının korunması şart gibi...
G.Saray 25. şampiyonluğunu öyle bir kutladı ki sanırım dünyada eşi görülmemiş, yaşanmamıştır. Koca bir ülkenin sokakları, caddeleri sarı kırmızı oldu. Bu planı, programı kim yaptı bilemem ama ciddi şekilde örnek alınmalıdır. Bir kere daha kutlarım!
Tabii ki ülke şampiyonluğu önemlidir ama Avrupa’da onca firmayı dize getirip kupa kaldırmak çok daha başkadır. İşte Fenerbahçe bunu yaptı. Hem de son dörtte iki Yunan takımı var iken. Tamam da o başkanın bizim gazetede tek sütuna giren demeci ne oluyor yahu! Ne mi? “Kazanmamızı istemeyenlere hediye...”
Son dokuz senede Türk basketbolunun dört şampiyonluğu var bu Avrupa kapışmasında... İkisi Anadolu Efes tarafından, şimdi ikisi de Fenerbahçe’den... Demek ki bu spor branşı ülkede bir numaradır. Futbol geçer mi? Sanmam...
Şayet Fenerbahçe ligden düşmüş bir takımdan hem de dört gol yiyerek bir yenilgi alıyorsa teknik adamın birkaç zaman sokağa bile çıkmaması gerekir. Ama nerede? Adam ekrandan bağırdı çağırdı bile... Ben burada o maçı öyle kaybeden futbolculara üzüldüm.
Küme düşmüş bir takım olarak, hem de başka sahada, yani kendi sahasında da değil, hem de Fenerbahçe’ye dört çekerek kazanıyorsa affola... Sanırım bu galibiyet tüm Hataysporluları gelecek sezon için umutlandırmıştır.
Kemal Belgin'in önceki yazıları...