Benim takım yine zirvede!

A -
A +

“Benim takım” deyince merak ettiniz değil mi? Ne zamandır bu sütunlarda yazdım, ekranda da söyledim; benim takımım; Kadın Voleybol Millî Takımımızdır.

 

Önce İspanya’yı sonra Bulgaristan’ı devirip gruptan çıkmayı garantiledi. Sonra da Kanada’yı yine diğerleri gibi set vermeden tokatladı ve gruptan lider olarak çıktı. Gerisi mi? Ben şahsen umutluyum… 

 

 

 

 

Şampiyon tarifeyi artırdı

 

 


G.Saray, yani ligin son şampiyonu, kritik maç olarak görülen Kayserispor’a hem de deplasmanda dört attı. Eren’in (2), Osimhen ve Sane’nin golleri gerçekten çok şıktı. Okan Hoca, maçın sonlarına doğru İcardi’yi de oyuna sokmaz mı? Demek ki yeni tarife var aklında! 

 

 

 

 

Potada değişiklik

 

 


Türkiye Basketbol Federasyonu ki, başında NBA’i de yaşamış bir isim bulunmasına rağmen, bizim ligdeki play-off sistemini kaldırarak bir değişikliğe gitti. Benim görüşüme göre bir yanlışlıktır bu. Ama TBF ne düşünür bilemem. Takip edelim, bakalım neler göreceğiz.

 

 

 

 

Talisca’yı gördün mü Mourinho?

 

 

Fenerbahçe’nin Portekizli hocası Talisca gibi maharetli bir oyuncuyu sık sık kulübeye çakarak ne yaptığını anlatamadı bize. İşte bu Talisca, tamam penaltı kaçırdı ama oyuna ilk on birde başladığında takımı, sonucu olumlu etkileyecek belki de ilk adam olduğunu da kanıtladı.

 

 

 

 

Fatih Hoca fiks menü


Trabzonspor, bu sezona enteresan başladı. Üç rakibini de 1-0’lık skorla indirip Galatasaray’ın sadece averaj farkıyla arkasında kaldı. Tabii ki futbolda, hele hele resmî oyunda sonuç çok önemlidir.

 

 

 

 

Kartal uçuşta


Üç büyükler arasında transfer sezonlarında rüzgârı en az esen Beşiktaş’tı düne kadar. Ama içinde bulunduğumuz günlerde bizim gazeteye her bakışımda yeni yeni isimlerin siyah beyaz forma içine girdiğini okuyorum. Tabii şimdi asıl mesele bu büyük ölçüde yenilenmiş takımın bildiğimiz Beşiktaş gibi rüzgâr estirmesidir.

 

 

 

 

Aileler tuzağa düşüyor!

 

 

Bir program var; ‘Aileler Yarışıyor’ adı altında. Sunan da, soyadı yabancı olan bir Türk! Yarışmaya katılan karşılıklı beşerden on kişiye öyle sorular soruyorlar ki, bu yarışmadan çıkıp evinin yolunu tutan acaba şöyle alnının iki tarafına hafif dokunup aklını kontrol ediyor mu?  Yapmayın, etmeyin! O iki tane sonu aynı heceyi taşıyan soruları kim hazırlıyor, çok merak ediyorum. 

 

 

 

 

Menderes’i anarken… 

 

 

Evvelki gün 16.00 sularında ekranlarımızdan birinde kilitlenip kaldım. Çünkü bir meslektaş, Yassıada’ya gitmiş, duruşma salonunun içine girmiş, anlatıyordu da anlatıyordu. Hele ki bir sahnede, idam sehpasına götürülmüş Menderes ve arkadaşlarıyla son saniyede eve gönderilmiş Celal Bayar vardı. Tüylerim diken diken izledim. Celal Bayar’ı 100. yaş gününde Kadıköy’deki evinde pastayla ziyaret edip kutlayan Türkiye’deki tek kişiydim. Hepiniz nurlar içinde yatın. Programı hazırlayıp sunan arkadaşa da teşekkürler… 

 

 

 

Kemal Belgin'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.