Bir yandan Dereli bir yandan Samsun

A -
A +

F.Bahçe'nin Alex başta olmak üzere yeni transferlerle çok pahalanan takımı, bu sezon kendi seyircisi önündeki ilk oyununu ne yazık ki, kağıt üzerindeki mâliyeti kadar zengileştiremedi. Daum, "Beş önde, beş arkada" gibi dünya futbol literatüründe bugüne kadar hiç rastlanmamış kurgusuyla bu pahalı malzemeyi çok kötü oynayan, çok kötü planlanmış Samsunspor karşısında seyredilmez bir kalıp içine soktu. Dörtlü savunmanın bir kenarında geçen haftanın falsosu Serkan, diğer tarafında da asla o yerin oyuncusu olmayan Ümit Özat vardı. Serhat, Tuncay, Alex, Van Hooijdonk ve Nobre sahanın diğer tarafında konuşlanırken, ben koca bir orta alanın yükünü sırtına almış Aurelio'ya acıdım. Hani bir başka yabancı için gönderilmesi gündemden düşmeyen Aurelio'ya... F.Bahçe'nin futbol literatüründe yeri olmayan bu düzeni karşısında öyle bir Samsunspor vardı ki, maçı kazanma şansı ancak büyük sürprizlerle gerçekleşebilirdi. F.Bahçe'nin bir tek kişiye kalmış orta sahasına karşı ne topla girip çıkabildiler, ne de koşu yoluna pas yapabildiler. Futbolun bıraktığı Cenk'le, onun arkasında yararlı olması hiç imkan içinde görünmeyen Kais'i görevlendirmek, olsa olsa sevgili Ertuğrul Sağlam gibi deneyimsiz bir hocanın işi olabilirdi. Daum anlaşılan o ki, elindeki geniş kadrodan karşımıza her hafta yeni yeni ucûbeler çıkartacak. Şimdi biraz da maçın hakemine gelelim. Selçuk Dereli bende üç sene evvel Yozgat'ta Sergen'e kırmızı kartını çıkartmamakla, "Tehlikeli hakem" imajını bırakmıştı. Dün akşam da topa arkası dönük olan Samsunlu'ya penaltı çaldı da, Volkan'ın Kais'e yaptığı müdahaleyi pas geçti. Sonra da F.Bahçe lehine oyun 0-0 giderken, ceza sahasının yakınlarında bir faul uydurdu. İşte benim futbolcumdan çok çok büyük farkı olmayan, ama 15 milyon euroluk piyango vuran Alex, tek olumlu icraatıyla Luciano'ya golü attırdı. Bu Selçuk Dereli göğsündeki kokartı hiç haketmemiş bir hoca imajını, hele hele dün akşamdan sonra benden artık hiç silemez. Bir de yardımcısı vardı ki Adil Sinem diye, bayrağı neye kaldırıp kaldırmayacağına karar vermek için seyirci gürültüsüyle futbolcu reaksiyonuna bakıyordu. Şöyle bir özetlersek; F.Bahçe'nin pahalı kadrosu Daum'un elinde hiç kuşkusuz kılıktan kılığa sokularak yeni bir macera sezonuna doğru yollanıyor. Haaa, bu sezon yeni bir Beşiktaş bulunabilir mi? Ya da asıl önemli hedefteki Şampiyonlar Ligi bu tuhaflığı kaldırabilir mi? Samsunspor'un da Ertuğrul'u biraz erken cephenin önüne sürdüğünü söyleyebilirim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.