Bu fitili söndürün!

Erzurumspor Başkanı Cemal Polat da, sanki Tolunay''la kurduğu iletişim sonucu paralellik gösterdi. Hemen ardından G.Saraylı Emre''nin yaptığı trafik kazası sonrası bazı gazete ve televizyonlarda yapılan yorumlar geldi. Şimdi bunları açalım... Bundan üç hafta önce oynanan Antalyaspor-Fenerbahçe maçı sonrasında Antalyaspor Teknik Direktörü Metin Ünal, "Bu böyle gitmez. Dört büyükler aralarında oynasınlar, biz de bir başka lig kuralım" gibi sakıncalarla dolu bir demeç vermişti. Denizlisporlu Tolunay''ın demeci de bu hocanınki ile örtüştü. Her iki futbol adamının da bu tip demeçler vermelerinin ardında yanlış hakem düdüklerine karşı olan tepki yatıyordu. Şimdi bu futbol adamlarına sormak gerekir; siz hiç yanlış düdük sayesinde bazı maçlarda avantajlı duruma geçmediniz mi? Arşivleri karıştırarak, hiç kuşkusuz, yüzlerce evet cevabı alınacaktır. Yanlış hakem düdükleri yüzünden, lig sonunda bir muhasebe yaparsanız, kimsenin hakkının kimseye geçmediğini görürsünüz. Tıpkı kumarbazın parasının kumarbaza geçemeyeceği gibi... Bu nedenle, kaybedilmiş bir maçın faturası kolay yoldan hakemlere çıkartılacağına, kaybın nedenlerini takımın, hocanın yanlışlarında aramak daha sağlıklı bir çözümdür. Hemen yakın bir örnek verelim... Denizlispor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, ağır elemanlardan kurulu bir savunmaya sahip olmasına karşın, oyunu derinliğine açacak farklı yenilgiyi hazırlamıştır. Ülkedeki ender gerçek profesyonellerden biri olan Tolunay''ın maçı bir kere daha videodan izlemesi doğru olacaktır sanırım. Ayrıca, Ömer Çavuşoğlu gibi spor yazarlığı ve futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan, uçuk biriyle televizyonda kapışması da Tolunay''a hiç yakışmadı. O seviyeye inmemeliydi. Erzurumspor Başkanı Cemal Polat da, tuttu "Genelkurmay''a kadar gideceğim" gibi büyük falso yaptı. Bir kulüp başkanı, MHK''nin başındaki insanın asker olmasını kafasında şekillendirip, böyle bir demeç yumurtluyorsa, bu ülkede, kendisinin büyük korkusu anarşiye davetiye çıkartıyor demektir. Özetle, bu ülkede toplumsal barışa büyük ihtiyaç duyulduğu şu günlerde İstanbul - Anadolu ayırımı yapmak, dört büyükler ve diğerleri biçiminde ligi ikiye bölmek yarınlara büyük tehlike taşır. Zaten böyle bir ayırım da söz konusu bile değildir. Çünkü, Futbol Federasyonu''nda, yani futbol piramidinin tepesinde son üç yıldır Anadolu kulüplerinin borusu ötmektedir. Öylesine ki, geçen sezon G.Birliği''nin bir lâfı üzerine yabancı sayısı bir günde bir sayı arttırılmıştır. Lütfen bu ayıba son verelim... Gelelim Emre''nin olayına... Bu bir kazadır. Herkesin başına gelebilir. Sade bir vatandaş kaza yaptığında "Nereden geliyordun, nereye gidiyordun" diye bir sorgulama yapıldığını hiç sanmıyorum. Üstüne üstelik, Emre, Cumhuriyet Bayramı sabahı Eyüp Sultan''a gittiği için adeta büyük bir suç işlemiş gibi gösterilmek istendi. Ne ayıp! Sanki bu ülkede bu bayramda Eyüp Sultan''a gitme yasağı varmış gibi... İnsanları, hele hele Emre gibi henüz 19 yaşında olan ve bu ülkenin geleceğine damga vuracağına kesin gözle bakılan bir genç için bu biçim yorumlar yapmak ancak vicdansızların işi olabilir. Sevgili Emre''nin moralini yükseltmek için bütün ülke insanının seferber olması gerekirken, bu ayıbı işleyenleri şiddetle kınıyorum.