Scala, oyun dar alana sıkıştığı zaman Barcelona''nın pas yapamadığını, şöhretli ayaklarının bocaladığını çok iyi hesaplamıştı. Böylece kendi takımının gücünü de oyunun belli bölümlerine konsantre ederek, ekonomik kullanmış, kontrataklara da daha diri çıkılmasını sağlamıştı. Barcelona''nın tutması mümkün olmayan yeni futbol sisteminde Beşiktaş''ın bu oyun formülü çok pozisyon üretti. Ben bu yazıyı yazdırana kadar iki nefis gol çıkardı, Barcelana''ya da televizyonlardan izlediğimiz pozisyon zenginliğini yaşatmadı. Beşiktaş''ın galibiyetinin yanı sıra beni en çok sevindiren, artık bu takımımızın da üç günde bir büyük maç oynamaya adapte oluşunu görmektir. Tabii bunda en büyük pay, oyunu iyi tasarlamış olan ya da takımının kısa sürelerde aktif dinlenmesini sağlamış olan Scala''nın rolü büyüktür. Beşiktaş, aynı Barcolana maçını bundan üç ay sonra bir kere daha oynasa iddia ederim ki, yine farklı kazanabilir. İnönü''de Beşiktaş''ın Mehmet''li oynayamayacağını iddia edenler de dün akşam sanıyorum İnönü Stadı''ndaki tablodan sonra artık teslim bayrağını çekmişlerdir. Çünkü, Scala''nın Beşiktaş''ı artık bir Avrupa takımıdır. Hele hele Türkiye''de çok akıllı geçinen bazı teknik direktörlerin göremediği muhteşem İbrahim''i ile bu eleme grubundan mutlaka ve mutlaka Avrupa''daki yoluna devam edecektir. Ama öyle, ama böyle... Ne mutlu Türk futboluna ki, Galatasaray''dan sonra ikinci takımı daha Avrupa patentini almıştır.

