Çıtaya ulaşmak!

A -
A +

G.Saray'ın UEFA Kupası'nı kazanmasıyla Türk futbolundaki çıta, belki de ulaşılamayacak bir yere konulmuştu. Basketbolda da Efes, 1996'da Koraç Kupası'nı kazanarak, bu spor branşındaki çıtayı bir hayli yükseğe çekmişti. Şimdi Türkiye Birinci Ligi'nin yeni şampiyonu F.Bahçe'dir. Ancak aynı F.Bahçe'nin 95 yıllık yurt içi ezeli rekabetin atmosferinden sıyrılıp, artık Avrupa arenasına taşınmış olan yeni oluşuma yönelmesi gerekmektedir. Bunun için de kadrosunu ciddi şekilde gözden geçirip özellikle sağ kanat, orta alan, savunma göbek görevlerine güçlü Avrupalılar'a karşı üstün gelebilecek transferler yapmalıdır. Bunu yaparken de, isme, şöhrete değil, eldeki gövdeye uyum sağlayacak, yani bir bakıma "organ nakli tuttu" dedirtebilecek futbolcular alınmalıdır. Yoksa F.Bahçe'nin, diğer rakipleri kriz içinde yaşarken peşpeşe gelebilecek şampiyonluklara önünün açılmış olması hiç bir anlam taşımayacaktır. Çünkü Türk futbolunun, G.Saray'ın yanı sıra Batı'da ezberlenmesi gereken yeni takım isimlerine ihtiyacı vardır. Gelelim Ülkerspor'a... Yanılmıyorsam Efes dördüncü sezondur ülke şampiyonluğuna ulaşamamaktadır. Ama aynı Efes Koraç Kupası zaferinden sonra son iki yılda Final - Four oynayıp Avrupa üçüncülüğünü elde etmiştir. Hatta transferde biraz daha eli açık davranabilseydi, Avrupa Şampiyonu bile olması hayâl değildi. Şimdi Ülkerspor da, aynı F.Bahçe'nin yol ayrımındadır. Kadrosunu bütçesi elverdiği şekilde takviye edip, Avrupa Kupası'nda en azından Final - Four'u yakalamak mecburiyetindedir. Aksi takdirde Efes'i geçmiş olmak çok büyük anlam taşımayacaktır. Tıpkı, F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde en azından, o da bu takımın ilk senesi olduğu için, ikinci tura geçemeyişi G.Saray'ın karşısında bir anlam taşımayacağı gibi... Son sözü Milli Takım için söyleyeyim... Şenol Güneş'in G.Saray'daki sistem yeniliğini Milli Takım'a kazandırmaya çalışmasını eleştirenler, bu ülkede futbolu geri götürmeye gayret eden cahiller topluluğudur. Kafaları bu ülkenin kumuna gömülmüş olanlar, artık evlerimize 5-10 kanaldan gelen yabancılar arası futbol maçlarını bir zahmet izleyiversinler. Örneğin İspanya, Fransa... Acaba 1998'den beri futbol dünyasını hangi sistemle domine etmektedir ki... Haa o oyuncular bizde var mıdır? Yoktur da diyemeyeceğim, vardır da... Ama yenilmeden UEFA Kupası Şampiyonu olmuş ve Avrupalılarca kapışılan bir G.Saray nüvesi, İngiltere'de alan savunmasını öğrenmiş bir Alpay, İskoçya'da pas yüzdesini ve yerleşim doğrularını kapmış bir Tugay var... Kötü goller yemesine rağmen büyük kaleci Rüştü var... Aman Şenol Hoca kulağını açacağın ve kapatacağın eleştirmenleri iyi seç!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.