Eczacıbaşı dönüyor mu?

Sesli Dinle
A -
A +

Tabii ki benim ölçülerime göre geçtiğimiz haftanın en baba maçı Eczacıbaşı-Vakıfbank karşılaşması idi. Benim Digiturk hâlâ merkezce bir formül bulunamadığı için yoktu. Ama başka adreslere yönelmek durumunda kaldım. Neyse, Boskovic fena hâlde patlayarak Vakıfbank’ı 3-0 yenmenin anahtarı oldu. Siz siz olun bu kadın voleybol maçlarını kaçırmayın! Neyse son dakika... Benim Digiturk yeniden devreye girdi. Oh be!

 

Guidetti için ne yazmıştım!

 

Bizim gazetenin cumartesi günkü sayısının 15. sayfasında, yani sporda mini bir haber vardı. Giovanni Guidetti ile millî kadın voleybol takımı bağlantısı son bulmuştu. Şok diye başlık atılmış idi... Ama bana göre öyle mi idi? Hayır! Çünkü ben bu sütunlarda geçen hafta Guidetti’nn fazla yorulduğunu, bu yüzden de bazı tercihler yapması gerektiğini dile getirmiş idim... İşte son! Artık sadece Vakıfbank’ın başında olacak...

 

Güldürme be TRT Spor!

 

Pazar günü tabii ki Dünya Kupası başlayacak diye TRT’ye odaklanayım dedim. Hay demez olaydım! Br bayan programı sunuyor. Ve de bağlantıda tanıdık bir erkek arkadaş... Portekiz Mllî Takımı’nı takip etmiş ve idmana bile uğramış... Sık sık Ronaldo’dan söz ediyor... Birçok basın mensubunun da bu önemli ismi görmek veya onunla konuşmak için sırada beklediği görülüyor. Ve de arkadaş idmandan da Ronaldo’dan söz ediyor. Ama ne yazık ki tek br Ronaldo görüntüsü yok... Acaba kameraman arkadaşın makinesi mi bozuldu, yoksa bu tanıdık spiker arkadaş rüya mı görüyor? 

 

Yaşa, var ol Cüneyt Çakır!

 

Cüneyt Çakır hakemliğe veda etti. Hem de kimseye nasip olmamış bir jübile ile... Cüneyt Hoca’nın babası iyi dostum idi... Kadıköy’deki iş yerinde sık sık ziyaret eder, Cüneyt ile ilgili bilgi alırdım. Cüneyt’in yazıhanesi de hemen bir arka sokakta idi. Hatta Cüneyt orada park yer olmadığı için arabasını babasının iş yerine bırakırdı. Şimdi Cüneyt Hoca yeni hakemlere yol gösterecek imiş... Hayırlı olsun!

 

Vay Valencia vay!

 

Fenerbahçe’nin forvet oyuncusu Valencia iki golle kupadaki ilk maçlarını Ekvador’a kazandırdı. Sen misin! Övgüler, methiyeler... Yendikleri takım Katar’ın futboldan nasibi çok az. Tamam ev sahibi ama ne oyuncusu var ne de kenarda hocası... Ne olur her şeyi böyle büyütmeyelim, Ama Valencia’yı da kutlayalım... 

 

Stefan Kuntz ne karar verecek? 

 

Mllî takım kendi sahalarımızda oynadığımız iki maçı da aynı skorlarla 2-1 kazandı. Güzel! Güzel de iki maça da çok ama çok ayrı kadrolarla çıkan teknik direktörün önümüzdeki yılın ilk aylarında oynanacak resmî oyunlar için ne fikri edindiğini çok merak ediyorum... Her maçı oyuncu değişiklikleri ile 17 kişi oynadık... İkinci oyunda bizim ligden sadece 3 oyuncu vardı ilk on birde... Bu üçlü savunma modeli ile devam mı yoksa dörtlüye dönüş mü var? Neyse bekleyelim ve görelim...

 

Ronaldo’ya ne oldu?

 

Manchester Unted’a transferinin ilk etabını izlemiştim. Bir Fransa-Portekiz özel genç millî maçında... Hemen gazetemi arayıp, “Aman dikkat. Bir tribünde üçlü gördüm. O üçlüde ünlü hoca vardı. Bu takımlardan birinden transfer patlatacak...” demiş idim... Ertesi gün Ronaldo haberi patladı. Şimdi o kulüple sürtüştü ve kapıya kondu. Böyle büyük yıldızlar zamanı gelince topu bırakıp heykeller sahibi olmalı idi. Yazık! 

 

Seta ve babası...

 

Fenerbahçe’nin bir zamanlar voleybol efsane takımında Seta isimli bir yıldız vardı. Babası da Kadıköy’de ayakkabı tamir ve imalat dükkanında emek verirdi. İyi dostumdu. Sık sık gider sohbet ederdim. Şimdi aynı Seta, tarihî bir Fenerbahçe anısını kulübe armağan etmiş... Eh ne de olsa babasının kızı...

 

Hıncal Usta'yı da kaybettik!

 

Hıncal Uluç’la en son ASpor’da program yapmıştım. Sonra bir akşam, sanıyorum ki bana bozulmuş idi, bir daha gelmeyeceğini söyleyip veda etmiş idi... Fikirlerine, görüşlerine mutlaka uyulmasını ister idi... Tercüman’da çalışırken beni mahkemeye bile vermş idi. Dönemin Basketbol Federasyonu Başkanı rahmetli Osman Solakoğlu onu bu hareketinden döndürmüş idi. Barselona olimpiyatlarında da anılarımız vardır. Anımız biter mi? Neyse uzatmayalım. Cenazede de orada idim. Nurlar içinde yatsın. Geride kalan yakınlarına Allah sabır eylesin! 

 

Sadece 19 adet

 

Bizim liglerden Katar’daki Dünya Kupası’nda 19 oyuncu yer alacak. Yani takım başına bir oyuncu... Tabii ki bazı takımlar üç-dört oyuncu verirken bazıları sadece seyretti de... Neyse, bizim millî takım orada yok da, oyuncular sadece bu kadar mı olmalı idi? Dövizin dibini bulan transferler bu kadar mı havalı olacak idi? 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.