Kaydet
a- | +A
F.Bahçe''ye lig, kupa ne olursa olsun ters geldiği bilinen G.Birliği, bana göre bu maça asla ve asla ağırlık koyamayacaktı. Çünkü Beşiktaş maçında izlediğim Ankara takımı, son derece organizasyondan mahrum, sadece ve sadece Babangida''ya atılacak derin toplardan pozisyon uman bir ekipti. Başlama düdüğünden bitiş düdüğüne kadar geçen süre içinde G.Birliği takımı beni yanıltmadı. Pekiyi bu kadar etkisiz bir takım karşısında maçı 3 farka taşıyana kadar F.Bahçe neden son iki maçın çizgisine çıkamadı. Çıkamazdı, çünkü Denizli yeniden 3-4-3''e dönmüş, böylece büyük teknisyen Revivo''nun hareket sahasını kalabalıklaştırmıştı. Bu büyük yanlış, biri kaleci Patrick''in, diğeri de Tolga''nın inanılmaz hatalarından çıkan iki golle F.Bahçe lehine bir rahatlığa dönüştü. Yine Revivo hem attırdığı, hem de attığı golde vardı. F.Bahçe''nin orta sahası dörtlü kaldığı için zaman zaman yürüyen G.Birliği''nin bu bloğuna top yapma izni tanıdı. Johnson ve Lazetiç ve de koridorunu terkederek buraya yardım yetiştirmeye çalışan Ogün hocalarının inattan kaynaklanan bu yanlışını tedavi etmeye çalıştı. Bir iki sorum da Samet Aybaba''ya olacak. Serkan denen çocuğun Kadıköy''de F.Bahçe ile oynanan maçta ne işi vardı? Babangida takımının tek tehdit unsuru iken ve de Ümit Karan dururken oyundan neden çıkartıldığını anlayamadım. G.Birliği, Beşiktaş''ı Türkiye Kupası''ndan kazara eleyişinin faturasını, karşısında yanlış kurgulanmış bir F.Bahçe''ye rağmen 3-0''la ödediyse, şansına ve direklere dua etmelidir. Revivo gibi büyük bir ustanın F.Bahçe takımını klasıyla paralel yönetmesi gerekir. Ve bu gereklilik de ancak üçlü forvetle değil, zengin orta saha ile gerçekleşebilir. Artı olarak Serhat''ın da rakip savunmanın içinde kolayca dolaşabilmesi için rakibin o bloğundan adamların öne çıkması gerekiyor. Bu da yine kalabalık orta saha ile olabilir. Sonuçta F.Bahçe, bana göre çok kolay, kendine göre zor sandığı maçı elini kolunu sallaya sallaya cebe indirdi.
ÖNE ÇIKANLAR