Fener kör topal…

A -
A +

İki devreli bir maçtı dün akşamki Kadıköy’de… Önce Fenerbahçe rakibinin zafiyetlerinden çok iyi yararlanarak istediği gibi topu döndürdü, istediği gibi derinliğe bıraktı ve iki farklı öne geçti. 
Bu maç, büyük farka gider miydi acaba diye düşünürken, ikinci yarıda bir de baktık ki sahada ilk devredeki Fenerbahçe kadar etkili top oynamaya başlayan Karagümrük vardı. Tabii hâl böyle olunca harika bir şut sonucu umutlarını büyüttü Karagümrük.  

Bu hocayla olmaz

Fenerbahçe zaten teknik direktörü tarafından garip bir on birle sahaya sürülmüştü. Değişiklikler de sanki bu kararı büsbütün katladı. Öyle değişiklikler yaptı ki, maç tehlikeye girmişken sanki “Bir dinamit de ben koyayım” dedi! Nene çıktı, Szymanski girdi, hadi eyvallah! Alvarez niye çıkıyor arkadaş? Yetmiyormuş gibi, gol atmadı ama her türlü işe katkıda bulunan Kerem de kement yiyiverdi!

 

Penaltıdan golü atan Talisca da oyundan çıkarıldı, ne diyeceksiniz derseniz, zaten Talisca hiçbir şey oynamıyordu.

10 kişi kalınca…

Tam işte artık tehlike büyüyor diye düşünülürken bir Karagümrük’ten Balkovec resmen kendini attırarak Fenerbahçe’yi rahatlatan isim oldu. 

 

Fenerbahçe’nin İsmail-Asensio ve Alvarez’den kurulu orta alanı yorulana kadar akın kesmekte hayli maharetli gözükürken İsmail ile de sanki biz her yere yetişiriz mesajını vermeye çalışıyordu. 
Ben bizim Cahit kardeşe bu satırları yazdırırken maçın sonuna giriyorduk. Tabii ki Karagümrük eksik kalışı sebebiyle belki de heyecanı ve hevesi kırılmış bir takımdı. Fenerbahçe ise “Bir tane daha atalım, rahatlayalım” anlayışındaydı. Ama şu var ki, Fenerbahçe bu teknik adamın takım kurma ve oyuncu değişiklikleriyle maçı kazansa da ilerideki günlere bana göre hiç umut taşımıyor.

 

Maçın adamı: İsmail 

 

Kemal Belgin'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.