Kaydet
a- | +A
Ligin ilk altı maçında, kalesinde sayısız pozisyon gören, zayıf takımlar karşısında kendi sahasında bile farktan biraz şansı, biraz da usta ayaklarının hünerleri sayesinde kurtulan Fenerbahçe, Antalya''da karşımıza bambaşka bir görünümle çıktı. Savunma, alan markajı anlayışında kanatlarıyla kalesine makul bir uzaklıkta bloke olurken, ön liberosu Mirkoviç''le de sadece ölü toplara çıktı. Yusuf ve Revivo''dan kurulu orta alan da genelde Baliç''i koşturup, savunmasıyla arasında alan açılmamasına özen gösterdi. Ve maçtan sonra, spor yazarları da, Fenerbahçeli yöneticiler de rakibe pozisyon tanınmaması açısından, skoru da, futbolu da olumlu gelişme olarak yorumladılar. Fenerbahçe''nin Antalya karşısında oyun formatı aslında, takımın oyuncu kimliklerine çok uygundu. Pres özelliği bulunmayan ama, klas oyunculardan kurulu bir takım da bunu oynamalıydı. Yani, pazar akşamı saat 21.00''e göre, teknik direktör Denizli, sonunda takımın özelliğini kavramıştı. Bu oyundan yaklaşık 48 saat sonra aynı Denizli, haftanın ilk idmanında basına yaptığı açıklamayla, herkesin övdüğü savunma kurgusunu beğenmediğini belirtti. Bu demeç hayli şaşırtıcı idi. Tabii ki, bu çelişkili durumdan sonra akla şu soru geldi: "Acaba Fenerbahçeli futbolcular hocalarının hilafına aralarında konuşarak yapılarına uygun bir düzende oynama kararı mı almışlardı?" Öyle ya, otoriteler ve yöneticilerin görüşleriyle, teknik direktörünkiler arasında çelişki vardı. Aradan bir 48 saat daha geçti. Fenerbahçe''nin İsveç''li ileri uç oyuncusu Andersson, kendi basınına yaptığı açıklamada "Fenerbahçe''deki idmanlarda sistem ve taktik çalışması yok. Öylesine çıkıp çalışıyoruz" şeklinde çok düşündürücü bir görüş öne sürdü. Aslında Andersson, bundan böyle takımın patronluğuna futbolcuların soyunacağının altına da imza atar gibi oluyordu. Şimdi bunların hepsini alt alta koyduğumuz zaman ortaya şu sonuç çıkmaktadır: Fenerbahçe takımının klas oyuncuları, baktılar ki, teknik direktörden hayır yok, oyun zekaları ve deneyimleri ile kendi bildikleri bir düzende oynamaya başladılar. Ve de bu formattaki ilk sınavlarında da kalelerinde pozisyon görmeden maçı, öyle veya böyle tek golle de olsa kazanmasını bildiler. Zaten, sezon başından beri ortaya koyduğum şöyle bir iddiam vardı: Fenerbahçe''yi bu sezon başarıya ancak futbolcular, deneyim, zeka ve ustalıklarıyla taşıyabilirler. Geriye doğru baktığımızda da Antalyaspor maçı hariç, kazanılan bütün maçlarda da bunu görmedik mi? Başkaca bir alternatif yoktur. Sizce de öyle görünmüyor mu? Hele hele, Andersson''un demecinde ve de Antalyaspor maçı sonrasındaki görüşlerden de bu oluşum çok net biçimde şekilleniyor. Sonuç mu? Fenerbahçe''de artık patron teknik direktör Mustafa Denizli değil, hepsi milli takımlarda oynayan deneyimli, usta ve zeki oyunculardır. Çıkış yolu da zaten buydu...
ÖNE ÇIKANLAR