Neler söylenmişti neler, bu maçtan önce. Efendim F.Bahçe 16.00’da yani gündüz maç oynamaya alışık değilmiş… İlhan Palut gibi müthiş bir hocanın iyi de giden takımı Rizespor, Kadıköy’ü yasa boğabilirmiş… Maçın hakemi ne yapsa yapsa F.Bahçe zorlanacakmış…
Peki, bütün bu maç öncesi söylentiler ne oldu?
Tamam, Fenerbahçe daha ikinci dakikada gol buldu, büyük avantaj ama maçın son saniyesine kadar kendi genç takımına karşı bile bu kadar rahat bir hazırlık maçı oynayamazdı. Sahanın her santimetrekaresinde Rizespor’u âdeta nefes aldırmadı.
İsmail Hoca’nın oyuncuları hem çok iyi yardımlaştılar hem çok akılcı pas alışverişleri yaptılar hem de çok kolay gol atmasını becerdiler. Bütün bunlara karşılık Rizespor, ne bir savunma birikmesi ne bir organize hücuma çıkış gösterebildi.
İlk yarının sadece 1-0 bitmesi, ikinci yarı için yazımın girişindeki düşünceler paralelinde kafa karıştırdı mı acaba? Ama İrfan Can ki, bana göre sahanın en iyi oyuncusuydu, golüyle işin bitiş paragrafını açtı. Sonra devamı gelerek bu sezonun F.Bahçe tarafındaki en farklı galibiyetinin sergilenmesi oldu.
Merak oydu ki, gol de kaçırmış olan Dzeko, bu maçta gol atacak mıydı? Atmaz olur mu? Hatta oyuna sonradan giren King noktayı koydu.
F.Bahçe bu galibiyetiyle hem kafasını dinlendirmiştir hem de hele Avrupa maçı öncesi kendisine biraz daha fazla güven aşılamıştır.
Bir noktaya değinmeden geçmeyim… Bu palavra teknik adam Jesus’un oynatmadığı İsmail, adaşı hocasını herhâlde mutlu ediyordur…
MAÇIN ADAMI: İrfan Can