ݺte o 9 haftadaki futbol sahnesi, baºta rakipleri olmak üzere yorumcuların büyük bir bölümünü de yanılttı. Tıpkı, Denizli ve A.Gücü''nün teknik adamlarıyla baºta Rıdvan Dilmen olmak üzere birçok futbol yorumcusunu da ters köºeye bıraktı. F.Bahçe''nin kadrosundaki büyük üstad Rapaiç, çağın santrforu Andersson, dün oynamayan Revivo, büyük klas Yusuf ve de dirilik kazandığı zaman bir buldozer etkisi yapan Baliç''li bir takıma karºı, hangi rakip, bölge geniºletip açık oynarsa, skor tabelasını değiºtiren görevliye her maçta çok iº düºer. Dün de A.Gücü, F.Bahçe''nin klas ayaklarına karºı, oyun alanını öylesine geniºletti ki, 3 golü kontrataktan yedi. Johnson''un ön liberoya yerleºtiriliºi ile F.Bahçe, savunma bloğunun göbeğine düºebilecek tehlikelerden uzak yaºadı. Rapaiç''in, Baliç ve Andersson''u adeta mektupla ºifre verircesine topla buluºturuºları dün geceki maçın futbol sanatından örneklerini teºkil etti. İki Mirkoviç ve Mustafa Doğan''dan oluºan savunmanın ortası hem orta alanıyla iyi mesafe tuttu, hem de iyi sıkıºarak arkasına top yemedi. Ogün, ofansif aktivitelerin hemen hemen tamamına katılırken ilerdeki üçlüyle rakip savunmadan adam çekerek rahatlattı. A.Gücü akademik bir hocaya sahip oluºunun tıpkı Yılmaz Vural gibi bedelini rakip sahadan kontrataklar yiyerek ağır biçimde ödedi. F.Bahçe''nin top rakibe geçtiği zaman bir bütün olarak kendi yarı alanına toplanma felsefesi de iyi futbolculardan kurulu bu takım için kolay gol yememe avantajını getirdi. Özetle hakem Mutlu Çelik''in uydurduğu penaltıya hiç ihtiyacı olmadan F.Bahçe bu maçı rahat rahat kazanırdı; kazandı da... Fizik güç olarak bölüm bölüm ortaya çıkan F.Bahçe, bu futbolun aranan özelliğini belli ki uzun bir süre daha pek yerine getiremeyecek. Ama F.Bahçe''yi yenme sevdasına yakalanmıº her hoca ve takımını rahatlıkla farka boğabilecek, klasını da koruyacaktır.

