Hâlâ yorulmadınız mı?

Sesli Dinle
A -
A +

Kime mi sesleniyorum? Tabii ki Japonya gibi uzaklarda önüne geleni deviren Kadın Voleybol Millî Takımıma... Saat farkı büyük, maç hemen hemen her gün, rakipler Brezilya’sından tutun da Japonya’sına kadar... Yedide yedi yaptık... Tabii ki Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın katılımcıları arasına girdik. Hem de dünya birincisi olarak... Şimdi oralardan dönüp bizim lig maçlarına odaklanacaklar. Çılgınca kutluyorum ve de saygı ile eğiliyorum. 

 

Futbolda da iyi gibiyiz sanki...

 

Üç temsilcimiz Avrupa Kupalarının ilk grup maçlarında rakiplerine yenilmediler. Bir galibiyet, iki beraberlikle gruplardan çıkma şansımız var... O hâlde aynen devam... Hele hele Şampiyonlar Ligi’nde bir de puanlara para var... Diğerlerinde de az buçuk var ama orada da prestij ve de ülke puanı meselesi önemli.... 

 

Montella hoş geldin!

 

Kuntz ismini duyduğumda yanlış iş demiştim. Almanya Ümit Millî Takımı’nda başarılı olmuş da ondan gelmiş. İşte sonuçları... Şimdi de bir yabancı var ama o, bizim ülkede bir Süper Lig takımını çalıştırdı. İyi de sonuçlar aldı. Yani bizi tanıyor sayılır. Umarım kadroyu Avrupa’nın olmadık takımlarından gelenlerle doldurmaz.    

 

Altın Portakal jürisi mi, yoksa... 

 

FETÖ çığırtkanlığı yapılan skandal belgesele sahip çıkanlar, yani jüri üyeleri karar değişmezse görevde olmayacaklarını açıkladılar sanki... Bakalım sonuç ne olacak? Sanki başka isim yok bu jüri üyeliğini yapacak... En çok da Demet Akbağ’a üzülüyorum.  Çünkü babası ile epeyce bir zaman birlikte çalışmıştık. O başka serviste idi spora almıştım onu. Hey gidi Oktay hey!   

 

Yöneticiye bakınız!

 

Fenerbahçe, Alanyaspor’u bir hayli hırpaladı ama bir türlü skor tabelasına yansıtamadı bunu... Tek golle kazanılmış bir maç oldu. Ya maç sonrası? Yönetimin bir ismi hakeme yüklendi durdu. Bu yönetici İngiltere’de eğitimini sürdürürken, bir Arap arkadaşı ona, “Bak babam o kulübü satın aldı. Gel sen de yönetimine gir” demiş idi. Öyle de oldu. Ve bu vatandaş bir anda futbol alimi oluverdi. Ne dünya be! 

 

Değişiklik saçmalığı...

 

Beş oyuncu değiştirebiliyoruz ya... O hâlde illaki yapalım. Yok böyle bir şey hocalar! Haa maç kopmuştur, yarınlarda oynatmayı düşündüğünüz isimlere sarılırsınız. Ama daha maç rahatlamamışken o da ne yahu? Başakşehir-Galatasaray maçından söz ediyorum. Ne kazandınız merak ediyorum? 

 

İşte hakem, işte futbol disiplini!

 

Bizim Ömer Üründül aradı gece vakti. Hayrola dedim. “Ajax-Feyenoord maçını izliyor musun?” dedi. O dünyanın neresinde oynanırsa oynansın futbol maçını kaçırmaz. Hayır izlemiyorum demeye kalmadı şöyle devam etti, “Ajax seyircisi sahaya yabancı madde attı. Hakem de oyunu durdurup anons yaptırdı. Sonra aynı seyirci eylemini tekrarladı. Ve hakem maçı tatil etti.” Ya bizde olsaydı? Yahu ne olur bu ülkelerdeki gelişmeleri biz de yapalım... 

 

Penaltı tiyatrosu!

 

Şu son İstanbulspor-Galatasaray maçındaki penaltı tiyatrosunu anlatsalardı, “Amma atıyorsunuz” derdim. Ama ne yazık ki gördüm. Ve maç daha golsüz devam ederken hem de devre bitmek üzere iken Galatasaray penaltı kazandı. İcardi atacak idi tabii ki... Ama Kerem ile konuştuktan sonra ceza alanı dışına çıktı.  Ve Kerem gelip topu hemen bir metre önüne yuvarladı ve İcardi geriden kopup plaseyi dışarı attı. İşin acısı bu tiyatroyu ne zamandır konuşurlarmış. Ve Okan Hoca da biliyormuş. Ne günlere kaldık be! 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.