Fenerbahçe kağıt üstünde zor gibi görünen bu deplasman oyununda iki farklı öne geçerek devreyi bitirirken sanırım genel görüş ikinci yarının Göztepe aleyhine farklı biteceği şeklindeydi. Hoş Fenerbahçe 2-0 öne geçmişti ama çok organize bir takım havası hiç vermeyecekti. Göztepe ise lige dönmüş bir eski efsaneydi ama organize bir oyun çıkaramıyordu. Soyunma odasına gidilip ikinci yarıya döndükten sonra ünlü teknik direktör Mourinho’nun ekibi dakika dakika oyundan düşecekti.
Ama tabii ki oyuncu kalitesi iki takım arasında Fenerbahçe lehine fark gösteriyordu. F.Bahçe ikinci yarıda başta fiziksel güç olmak üzere giderek negatife dönüşecekti ama ne var ki kenardan teknik adam müdahalesi 73. dakikaya kadar beklendi. Ve bir duran top Fenerbahçe’nin temposunda hem arıza oluşturdu hem de Göztepe’nin baskılı oyununa yardımcı oldu. Bu gol Göztepe’ye umut verecekti ama ben bu takımın ligde kalabileceği konusunda biraz şüpheliyim.
Fenerbahçe’ye gelince… Madem ki Ferdi oynayabilecek durumdaydı o zaman niye ilk 11’de yer almıyordu? Orta sahası İsmail’in karşılayıcılığına ve Szymanski’nin de tek başına kuruculuğuna kalmış ise o zaman önde oynayan oyuncuların da kolay pozisyon bulmaları zorlaşıyordu. Bu arada Livakovic’in kalitesini sergilediği iki önemli pozisyon bu maçın bence en çok dikkati çeken oluşumuydu.
Sonuçta maçı ikinci yarıda tehlikeye sokmasına rağmen Göztepe ancak bu kadarını yapabilecek bir kapasiteye sahipti ama futbol bu işte, bir dönen topa harika son vuruş Romulo’dan geldi ve skor eşitlendi. Şimdi bakalım Mourinho nasıl bir açıklama yapacak çok merak ediyorum doğrusu.
Maçın adamı: Livakovic