buna hiç bir firma dayanamazdı! G.Saray, Hakan Ünsal'ı da satmak üzere... Gitti gider... Bakın size bir takım yazayım. Yazayım da dudaklarınız mı uçuklar, ağzınız mı açık kalır bilemem... Taffarel - Ümit Davala, Popescu, Fatih, Hakan Ünsal - Okan, Emre, Hagi - Marcio - Hakan Şükür, Jardel... Değil böyle bir kadroyu, yarısını bile iki sezon gibi kısa bir sürede kaybeden hiçbir futbol firması bugüne kadar ayakta kalamamıştır. Ya ligin ortalarına yuvarlanmış, ya da Avrupa arenasından silinmiştir. Ama G.Saray her futbol platformunda dimdik ayakta duruyor... İşte burada Terim hocanın hakkını sapına kadar teslim etmek gerekir. Öyle bir temel atmış ki, hangi şiddette olursa olsun, her türlü futbol depremi yıkamıyor. tanju kim ki... Tanju Çolak, Oğuz'la ilgili, ne sportmenliğe, ne insanlığa yakışır bir görüş belirtti. Zaten Tanju'dan da başkası beklenmezdi. F.Bahçe'ye, şimdiki televoleci, eski spor yazarı Can Tanrıyar kanalıyla gelen Tanju, daha Kadıköy'e geçmeden "10 numara" polemiği yapmıştı. Ve bu polemik F.Bahçe'nin çöküşünü hazırlayan başlıca unsurdu. O günlerdeki F.Bahçe yönetimi zaten Allah'a emanetti. Hepsini de yediler. Ama şimdi Oğuz nerede, Tanju nerede? Tanju'yu bilen var mı? Ama Oğuz F.Bahçe'nin antrenörü... aman ulusoy, sakın haaa! Hakemlerin torbadan çıkması teklifi, ya da baskısı üzerine Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy istifanın eşiğine gelmiş... Bugüne kadar nelere direnmiş olan Ulusoy'un böylesine sapık bir düşünce karşısında moral bozuluğuna uğramış olmasına şaştım... Aman başkan, sakın haaa! Dün aile hayatına bile dalanlara ders verdin de, şimdi kendi kusurlarını hakemlerde arayan çağdışı insanlara mı teslim olacaksın? MHK da - sanırım biraz tuzum var - Türkiye Süper Ligi maçlarının hemen hemen tamamına son üç haftada deneyimli hakemleri vererek, ortalığı süt liman haline getirdi. Bu da size bir rahatlık getirmiştir sanırım... Öyleyse devam! f.bahçe katlanmalı! Bu satırları Pazar akşamı yazdım. En azından bu bölümünü... F.Bahçe'nin henüz yeni teknik adamının ismi belli değildi. Uludağ'da Fatih Terim'le bile görüşüldüğü haberi gelmişti. Kim olursa olsun... Hangi ülkeden olursa olsun, F.Bahçe'nin bu sezon en kötü lig üçüncülüğüne katlanması gerekir. Yeni hoca beş aylık değil en azından 1.5 sezonluk olmalıdır. Çünkü bugünkü takımın ne sistemi vardı, ne de müsabaka içinde kendini ayakta tutacak fizik gücü... Bu nedenle F.Bahçe yönetimi de, taraftarı da, camiası da sabırlı olmalıdır. İsim henüz belli değildi ama, çağdaş futbolu yakalamak adına ya bir Fransız, ya da şu anda ismi ortalığa çıkan benim için en büyük hoca.... Kim mi? Eee mâlum efendim... basketbol hasta mı? TRT'nin basketbol maçlarını yeniden ekrana getirmesi konusunda ilk yazan idim. Sağolsun Yücel Yener bunu gerçekleştirdi. Ama öyle bir basketbol ligi yaşıyoruz ki, evlere şenlik... Yazık! Birşeyler yapmalı.. Bence sayın Bakan Ünlü ki, kıvrak zekası ve spora yatkınlığı ile bunu becerebilir, kolları sıvamalıdır. Neler mi olur? Vallahi canım o kadar sıkkın ki, aklıma bir şey gelmiyor. Bir şu'ra toplanabilir... Mesela deduk... trabzon bu yoldan ayrılmamalı.... Kendi topraklarından fışkıran potansiyelle üç büyükler saltanatına son veren Trabzonspor, galiba 17 sene oldu, hâlâ şampiyonluk kelimesini konuşamıyor. Bir kere Şenol'la kapısına yaklaştı, o da olmadı. Yanlış üzerine yanlış yapıldı. Formasyon bozuldu. Paralar sokağa saçıldı... Şimdi futbolu en kran bilen bir başkan ve iddiam odur ki; karşımıza yepyeni ama eskisi kadar güçlü bir Trabzonspor çıkaracak bir teknik adam var... Avni Aker desteği ile de 1970'li yılların sonlarına dönülebilir. Sabır, sabır, sabır... Bu arada Brezilyalılar'ın paralarının ödenmediği şeklinde bir haber geldi. Aman haaa... Bu kadar ucuza bu kadar iyi eleman bulunmaz... Ne yapıp yapılmalı, sorun çözülmeli.... şayet adalet varsa! Beşiktaşlı İlhan, korner köşesindeki bayrağa vole attığından Disiplin Kurulu'nu boylamış... Güzel... Güzel de, Yimpaş Yozgatsporlu Hüseyin'in futbol hayatına kasteden Sergen nerede? İşte çifte standart diye buna denir. Bence her ikisi de aynı kurulu boylamalıydı. Şayet biri gitmiyorsa, diğeri de gitmesin... Gitmesin ki, kan gövdeyi götürsün... Böyle şey olur mu? İlhan'ı rapor edene gözlemci derim de, Sergen'i atlayana da ancak gözlemeci... daum haberi doğruysa Son günlerde gerek televizyonlarda, gerekse yazılı basında Daum'un daha uzun yıllar Beşiktaş'ta görev yapacağı şeklinde haberler çıktı. Doğrusu ya, yeni sistemi kabullendiği için, Daum'lu Beşiktaş daha da büyür... Sinan'ı göreve geldiğinde pek benimseyememiştim. Ama geçen günler süresince, bu eski futbolcunun yüzdeyüz bir değişime uğramış olduğunu fark ettim. Bu arada Beşiktaş'ta kongre havasının esmiş olması nasıl bir etki yapar, onu da şimdiden kestirmek mümkün değil... Hasan Arat'ın "Haziran teklifi" Bilgili yönetimince kabul görmemiş... Keşke görseydi... Zaten üç büyüklerin kongrelerinin Mart içine düşmesi, bir çok açıdan sakıncalıdır. Çünkü artık transfer telaşı da, transfer neredeyse dokuz aya yayıldığından, ortadan kalkmıştır. Bir düşünülse diyorum... yeni yıl mesajı Bütün sporseverlere ve okurlarıma yeni yılın sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazanç getirmesini dilerim...