Kaydet
a- | +A
Şenol Güneş''in, yaptığımız sohbetlerde, kafasındaki oyun modelinin ön liberolu alan savunması olduğunu duyduğumda çok sevinmiştim. Çünkü, çıkar yol buydu. Gerçi Milli Takım grup maçlarında keklik rakipleri bulup, final turu oyunlarına bileti alıyordu ama, sonrası geriye dönüşten başka bir şey değildi. Bu nedenle, Galatasaray''ı UEFA şampiyonu yapan, 24 yıl sonra Brezilya''ya Dünya Kupası kazandıran, Fransa''ya iki yıl içinde iki büyük apolet taktıran alan savunmalı sistemin mutlaka ve mutlaka Milli Takıma yansıması gerekiyordu. Milli Takım, Fransa karşısına bu oyun kurgusu ile çıktı. Ama bir yanlış yapılmıştı. Bülent''in yanına bu sistemi hiç beceremeyen Ogün''ün plase edilişi yerine Fatih''le göbek ikili oluşturulmalıydı. Sağ kanada da madem ki kadrodaydı, Tamer konulabilirdi. İlerde Fatih ve Ahmet Dursun''un yer alışları tabii ki, Hakan Şükür-Arif ikilisi ile tartıya konulduğunda, çok hafif gelecekti ama, alternatif de yoktu. Fakat Mustafa İzzet''in, milli formayı giydiğinden bu yana ilk defa dörtlü orta alanla oynama avantajını yakalayıp kendini göstermesini yakalamışken, oyundan alışı Şenol hocanın kavrayamadığım yanlışı idi. Tabii bunu Mehmet Polat''ı geriye alıp, göbekte üçlü savunmaya geçişi yüzünden yaptı. Ve bana göre 4-0''lık yenilgideki, etkisiz kalıştaki en büyük hata buydu. Ne oldu yani, 3-5-2''ye geçtik de, maçı mı döndürdük? Ne olur, dörtlü alan savunması ile devam edip de, yine 4-0 yenilseydik? Bu arada üçlü göbek savunmasına geçince Okan, Suat ve Emre''nin de formatını bozduk. Yani onlardan verim almamız hemen hemen imkansızlaştı. Aynı futbol dışı eleştiriler, futboldan çıkmayan zihniyetin, tabela sevdalısı kafaların yapacakları eleştirilerde bir değişiklik olacak mıydı? Asla... Futbol tenkidine kafiye bindiren, çarşı - pazardan benzetmeler, ülkenin aktüalitesinden uyarlamalar yaparak artık halkı bile aldatamayanların sözlerinde değişiklik olmayacaktı ki... Evet, futbolumuzda bir Popescu yoktur. Uche-Högh gibi bir ikiliyi yan yana bulabilmek hemen hemen imkansız gibi görünmektedir. Bu ikilinin dönemine bile "Uyuyoruz" diyen müthiş (!) futbol münekkidleri vardı. Ama, Galatasaray''lı Bülent''in yanına, bugün için Fatih''le, sakatlığı sebebiyle gelemeyen Alpay''la çözüm bulabiliriz. Hatta hatta geniş bir araştırma ile alternatifler üretmeye gayret etmeliyiz. Ve de Mustafa İzzet''in, tekrar ediyorum, dörtlü orta alanda görev aldığında, yani ileri ikilinin arkasına konulduğunda iyi işler yapabileceğini de gördük. Bu konumdaki oyuncumuz da pek fazla değildi. Bu nedenle İngiltere liginden dörtlü orta alanda oynamaya alışık Mustafa İzzet''i bu formatta kullanmada yarar olacaktır. Hakan Şükür ve Arif''in gelişleriyle pekala, Fransa kadar olmasa da, yüksek tonda konuşabiliriz. Yazımı şöyle noktalamak istiyorum: Fransa maçı bir eğitim maçı idi. Ama bu maçı spor medyası "Büyük şampiyonu yenmek" felsefesine itti. Bu kafalarla yine de iyi işler yapabiliyoruz. Galatasaray gibi... Haa birde önemli bir konuyu vurgulamak istiyorum. Fenerbahçe teknik direktörü Fransa yenilgisinden sonra "Özel milli maçlara önem verilmiyor. Ben onun için özel maç oynamadım" demiş... Denizli diyemiyor ki "Benim ödüm kopuyor eleştirilirim diye..." Haydi Şenol hoca, özel maçlara sık sık devam! Ama, hepsinde de alan savunması oynama koşuluyla...
ÖNE ÇIKANLAR