F.bahçe, kupanın yarı final ayağında Rapaiç ve Baliç''in sakat ve sorunlu olması sayesinde Revivo ustanın yönetiminde mükemmel sistemiyle UEFA Şampiyonu G.Saray''ı adeta sürklase ederek finale dayanmak üzeriydi ki... Yaklaşık 8 aydır elindeki kapasitenin farkına varamayan teknik direktör Mustafa Denizli, yukarıda saydığımız sebepler sayesinde F.Bahçe''nin sayısal loto misali gerçek kadrosunu kucağında buldu. Serhat''ı da uzun süre yedekler kulübesine hapseden Denizli, bir savunma için en büyük dert olan Serhat''ın çabukluk ve presi ile bir kere daha güldü. G.Saray, Jardel sahada olduğu için bu defa da 10 kişiydi. F.Bahçe Mustafa Doğan''ı Hasan''ın üstüne kaydırarak daha fazla adamla orta sahayı kullanma şansını elde etti. Sarı-lacivertli takım, Ogün''ü de belli bir kulvarda, yani sağ tarafta yönlendirerek bu futbolcunun savruk oynamasını önlemiş oldu. G.Saray, F.Bahçe''nin sayısız, tesadüfen yakalanmış doğrularına karşın, Jardel, sebebiyle ilerde hiç top tutamadı, dolayısıyla da hücum aksiyonlarına gidiş gelişlerde savunması ile ortasahası arasında rakibine derin boşluklar sundu. Revivo''nun kazandığı her topu büyük ustalık ve büyük bir orkestra şefi hassasiyetinde golleri attırışına da Lucescu, Capone''da ısrar ederek çanak tuttu. Okan''ın çok kötü gününde oluşu, hem Suat''ı, hem de Emre''yi bozan faktördü. F.Bahçe, savunmanın göbeğinde de Jardel''in hareketsizliği sebebiyle iki Mirkoviç''le rakibine karşı kolay tedbir aldı. Bu arada F.Bahçe''nin G.Saray''ın savunmadan çıkış teşebbüslerine Serhat ve zaman zaman ona katılan Yusuf ve Revivo ile alan presi koyarak oynaması G.Saray''ın blokları arasındaki bağlantılarını iflâs ettirdi. Ne zaman ki Lucescu, Fatih''i oyuna alıp Arif''i de sahaya sürdü, o zaman oyunda bir denge sağlandı ama 2 farklı yenik duruma düşen G.Saray, maçı kurtarmak için ciddi riskler meydana getirdi. Bundan da F.Bahçe, Revivo ile bir gol daha buldu. Sonuçta prenslerini kenarda bırakıp işe yarar malzemelerle takımını kurmak zorunda olan Denizli omuzlarda yükselirken, G.Saray, özellikle Jardel, sonra Capone yanlışlıkları ile bu defa kupanın dışında kaldı. Maçın hakemi Metin Tokat böylesine gergin bir maçtan yüzünün akıyla çıktı. Buraya kadar yazdıklarımızda yılların Abdullah''ının yapacağı inanılmaz hatanın hesabı yoktu. Tabii unuttuğumuz bir başka olgu da F.Bahçe''nin G.Saray gibi Avrupa çapında bir takımla oynayışı idi. Hatta hatta belki Denizli de bunu unutmuştu ki, Revivo''yu erken oyundan aldı. Ümit''in penaltı golüyle bana göre belki de son 25 yılın en mükemmel F.Bahçe-G.Saray maçı 4-4 gibi göz kamaştırıcı bir skorla 90 dakikasını bitirdi. Uzatma devrelerinde iki defa 2 farklı yenik duruma düştüğünden maçı kurtarmak için olağanüstü efor harcayan G.Saray, tam anlamıyla tükenişi oynadı. Hatta öylesine ki, temdit penaltılarını bile atacak dermanı kalmamıştı. Sonuçta Denizli''nin yanlış oyuncu değişiklikleri ile kaptırmak üzere olduğu final, penaltı atışları ile geri geldi.

