Kızılay'da 1.1 milyon gönüllü üye var
10 Mart 2008 01:00
1.1 milyon gönüllü üyeleri olduğunu söyleyen Türk Kızılayı Genel Başkanı Küçükali "İstanbul'da büyük bir afet merkezi kurulacak. Halen 250 bin insanı barındırabilecek kapasitedeyiz" dedi
>> Türk Kızılayı, 140 yıllık tarihi geçmişiyle sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli yardım kuruluşlarından biri durumunda. Öyle ki, ülkemizde ve dünyada ne zaman büyük bir afet yaşansa, Türk Kızılayı akla ilk gelen kurumlar arasında yer alıyor. Hiç şüphesiz bu başarıda Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali'nin de büyük emekleri söz konusu. Bir dönem hayli sıkıntılı günler geçiren Türk Kızılayı, kendisinin döneminde hayata geçirilen birbirinden başarılı projelerle geleceğe güvenle bakan bir kurum haline gelmiş durumda. Durum böyle olunca ben de bu haftaki köşemde kendisini konuk etmek istedim. Başkan Küçükali ile Türk Kızılayı'nı, yapılan çalışmaları, Türk halkının verdiği desteği ve geleceğe yönelik projeleri konuştum. Kendisi de bütün içtenliğiyle sorularımı cevaplandırdı...
Dünyanın sayılı yardım kuruluşları arasında yer alan Türk Kızılayı bu yıl 140. yaşgününü kutluyor. Peki dünyadaki diğer büyük yardım kuruluşları ile Türk Kızılayı'nı karşılaştırdığımızda Türk Kızılayı bugün hangi noktada?
Türk Kızılayı, Osmanlı Devleti Dönemi'nden itibaren Türk insanının yardımseverliğinin ve merhamet duygusunun en önemli göstergelerinden biri olmuştur. Bugün de dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından biridir. Öyle ki, Türk Kızılayı olarak 186 üyeli bir federasyonun ilk beş üyesi arasında yer alıyoruz. Aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği de yapıyoruz. Bu başarıda önce Cenab-ı Allah'ın yardımları ve daha sonra muhterem Türk halkının desteği çok önemli bir etken. Bugün Türkiye'de 658 şubemiz var.
Ancak bir dönem Türk Kızılayı için pek de iyi geçmedi ve halkın kuruma karşı bir güven problemi oldu. Bu problemi nasıl çözdünüz?
Bugün Türk Kızılayı teknolojiyi takip eden bir kurum haline gelmiştir. Bu konu ile ilgili e-kızılay projesi bizim açımızdan son derece önemli. Çünkü bu sayede şeffaflığı da sağlamış oluyoruz. Mesela, bize gelip 2500 adet çadır bağışında bulundaysanız, bu çadırların hangi afette ve kaç adet olarak kullanıldığını ekrandan görebileceksiniz. Zaten bunu yaptığımızda da hem bizim içimiz rahat oluyor, hem de bağışta bulunanların akıllarında soru işaretleri uyanmıyor.
BÜTÜN DÜNYAYI TAKİP EDİYORUZ
İnsanlar tarafından Türk Kızılayı'nın karşılaşılan afetler karşısında nasıl hareket ettiği hep merak edilir. Bu konuda nasıl bir çalışma metodu izliyorsunuz?
Daha önceki yıllarda iki ana birimimiz varken, bugün 8 bölgede birimimiz var. Şu anda Sayın Başbakanımızın bilgisi dahilinde afetlerde öncelikli olan illeri sıralıyoruz ve oralarda depolar oluşturuyoruz. Bunlara koltuk altı depoları diyoruz. Ana merkezden yardım ulaşana kadar bu depolar anında hizmet verebilecekler. Ayrıca bütün dünyayı takip ediyoruz ve bu takipler akabinde nerelere ulaşılması gerekiyorsa emir almadan profesyonel kadromuz kendiliğinden harekete geçiyor.
Sayıları milyonlarla ifade edilen 'gönüllülerle' nasıl çalışıyorsunuz?
Türk Kızılayı'nın 4500 profesyonel çalışanının yanında bir de gönüllü çalışanları var. Bu insanlar ücret almadan sadece yardım maksadıyla çalışıyorlar. Bu insanlar hizmete muhtaç, zorda kalan insanlara yardım ediyorlar. Şu anda 1 milyon 175 bin gönüllümüz var ve her geçen gün sayıları artıyor. Ancak bu konuda özellikle eğitimli insanlara büyük ihtiyacımız var. Türk Kızılayı ulusal bir kuruluştur ve hiçbir şube başkanım üye olmak isteyenlere baraj koyamaz. 18 yaşını doldurmuş ve yüz kızartıcı suç işlememiş herkes Kızılay'a üye olabilir. Herkesi üye olmaya bekliyoruz.
Allah korusun İstanbul'da bir afet olsa Türk Kızılayı kaç insana ulaşabilecek durumda?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile bu konuda birçok proje yaptık. Şu anda Akfırat'ta çok büyük bir lojistik ve afet müdahale merkezinin kurulması için çalışıyoruz. Bu konu önümüzdeki günlerde Büyükşehir Meclisi'ne girecek. Bu tesis dünyanın en modern tesislerinden biri olacak. Şu anda elimizdeki imkanlarla 250 bin insanı barındırabilecek kapasitedeyiz. Yeter mi, elbette yetmez. Çünkü İstanbul için çok daha büyük bir felaket bekleniyor. Ancak bizim de çalışmalarımız aynı hızla devam ediyor. Şunun çok iyi bilinmesini istiyorum ki, Türk Kızılayı olarak her türlü olumsuzluğa karşı hazırlanıyoruz.
Bayrağımız dalgalanıyor
Türk Kızılayı olarak en son Sudan ve Çad'a gittiniz. O bölgelerde ne gibi çalışmalarda bulundunuz?
Sayın Başbakanımızla birlikte Sudan'a gittik ve oradan da Darfur'a geçtik. Yıllardır Başbakanımızı tanırım ve tüm samimiyetimle söylüyorum o kampta yaşananlar karşısında kendisinin gözyaşlarını tutamadığını gördüm. Gerçekten de çok kötü görüntülerle karşılaştık. Özellikle eskimiş jiletlerle sünnet olan çocukların o acı manzarasına sayın Başbakanımız dayanamadı ve derhal o bölgeye hastane kurmamızı bizden rica etti. Biz de şimdi oraya bir hastane kurduk ve günde 350 kişiye bedava hizmet veriyoruz. Tabi orada Türk Bayrağımız da dalgalanıyor. Aynı şekilde de Çad'ta da ülkemizin ne konsolosluğu ne de büyükelçiliği vardı. Ancak biz bir hayırseverimizle görüştük ve oradaki büyük bir hastanenin ilaçlarını vermeye başladık. Orada büyük bir eczane kurduk ve doktorların yazdıkları ilaçlar ücretsiz olarak orada insanlara veriliyor. Mesela geçtiğimiz günlerde orada büyük bir kargaşa oldu ve binlerce insan öldü. Tüm binalar da talan edildi. Tek kurşun değmeyen yer ise Türk Bayrağı'nın dalgalandığı bizim eczanemiz oldu. İnsanlar orada Türkleri çok seviyor ve bizleri görünce çok mutlu oluyorlar.
Zorlamayla kan bağışı olmaz
Bir kanun çıktı ve Türk Kızılayı kan bağışı konusunda görevlendirildi. Şu anki rakamlara göre ülkemizde 1.5 milyon civarında kan ünitesi harcanıyor ve bu kanın ancak yarısını biz karşılıyoruz. Diğer kısmı ise ilkel yollarla tedarik ediliyor. Kanın insanlar tarafından gönüllülük esasına dayalı olarak verilmesi son derece önemli. Eğer siz insanları zorlayarak kanlarını alırsanız, yanlış bir sistem ortaya çıkar. Şu anda bütün devlet hastanelerine kaç ünite kan gerekiyorsa temin edip teslim ediyoruz.