Geç düşen jeton

A -
A +

Alanya maçında ne oynadı ki Fenerbahçe, neredeyse aynı kadroyu sahaya sürdü İsmail Kartal. Hiç kimse bahane aramasın. Yok yağmurdu çamurdu, zemin ağırdı. Hepsi boş laf. Fenerbahçe haftalardır istikrarla sürdürdüğü kötü oyunuyla başladı Rize maçına da. Bu Krunic ne işe yarar anlayan beri gelsin. Hadi adam kötü de onu ısrarla oynatan İsmail Hoca’ya ne demeli. Kusura bakma Hoca’m, bu takım senin eserin. Güzel oyun da, bu ilk yarıdaki saçmalık da…

 

Nerede o eski Fener

 

Koca ilk yarıyı hiçbir şey oynamadan geçirdi koskoca Fenerbahçe. Zemin sanki sadece sarı lacivertliler için ağırdı! Rizespor gayet de güzel pas yaptı, organize ataklar geliştirdi. Hava günlük gülistanlık olsa, Olawoyin ile Akintola çok daha fazlasını da yapacak gibiydi. Fenerbahçe ise ne oynadığını, ne istediğini bilmez bir havadaydı. En korkutucu olan ise oyuncuların yüzlerinden okunan endişe ve çaresizlikti. Oysa bu takım daha düne kadar gol yese bile kazanacağından emin bir duruş sergiliyordu.

 

Gördün mü Hoca’m?

 

Derken önce İsmail Kartal, sonra Fenerbahçe kendine geldi. Krunic, Szymanski ve Cengiz’le 8 kişi oynayan takım Mert Hakan, İrfan Can ve Serdar Dursun hamlesiyle toparlandı. Zaman açısından bakıldığında Türk futbolu için erken, şampiyonluk kovalayan bir takım için geç denebilecek bu değişiklikler önce oyunu sonra skoru değiştirdi. Serdar ayağının tozuyla, kendine has vuruşuyla skoru eşitlerken asistte İrfan Can imzası vardı. Dzeko’nun galibiyet getiren golünde de pas Mert Hakan’dan geldi. Kapanışı da İrfan Can yaptı. Fenerbahçe 90 dakikada nasıl oynamaması ve nasıl oynaması gerektiği gösterdi. Umarız İsmail Hoca da görmüştür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.