Kadıköy yol geçen hanı olmuş, Fenerbahçe desen derbider, olsun Jose Mourinho bize bir teselli ver! Kazanacak bir şeyi kalmamış sarı lacivertliler, 7 yıllık hüsranın mimarı Ali Koç’u devirmeye odaklanmış, Fenerbahçe’nin onuru kırılmışken kendi onurunu ön plana çıkaran başkan koltuğunu korumaya motive olmuş, takım desen ‘Özel Biri’nin elinde oyuncak... Bir defa daha kimsenin anlam veremediği bir rotasyonla sahaya çıktı Fenerbahçe. Mourinho’nun olmayan penaltıyı istemesini de gördük ilk yarıda Burak Pakkan’ın Carlos ve Talisca’ya ikinci sarıyı çıkarmamasını da.
Kaybederken “yapı”dan dem vuran, kazanırken “yapısal bozukluğa” boyun eğen bir Fenerbahçe’ye alışmıştık da, Başakşehir bunu hak edecek ne yapmış olabilir acaba? Ne dizilişi net, ne taktiği belli sarı lacivertlilerde Mourinho kafasına göre takılırken, sahadaki futbolcuların “lambur lumbur” oyununu eleştirmeye hakkımız yok. Skora baksan “süper” iş ama sahadaki oyun böyle söylemiyor. Başakşehir, Mourinho’nun isyan ettiği haklı penaltısını gole çevirebilse başka bir maç izleyecektik belki de. Zira bastıran, skor arayan bir takım karşısında panik bir Fenerbahçe vardı.
“Kazanacak bir şeyi kalmamış F.Bahçe’den rötarlı bir gövde gösterisi geldi.”
Ancak Mert Müldür’ün ağları havalandırmasıyla işler değişti. Fenerbahçe vasat bir oyunla net bir galibiyet alırken, Başakşehir de beceriksizliğiyle bu yarım yamalak şova destek verdi. Hakemin konuşulacağı bir maç izledik ama bu Fenerbahçe’nin “kandırmacasını” bastırmaz umarım. Zira sarı lacivertlilerin her seferinde “yapıya” bağladığı sorunların temel kaynağı dün akşamki kötü oyun, iyi skor. Bu görüntülerle yanılsamalar yaşamaya devam eden bir takımın geleceği hep karanlık olacaktır. Tabii görmesini bilene.
Maçın adamı: Milan Skriniar
Mehmet Emin Uluç’un önceki yazıları...