Türk Dünyası “Ganire’sini” kaybetti…

Bu satırları yazmanın benim için bu kadar zor olacağını bilmiyordum.

Maalesef onun hizmetlerini defalarca yazan, romanlara konu edinen bendeniz şimdi de onun vefatını yazıyorum. Kahrımdan, üzüntümden ölecek durumda iken bu satırları yazmak benim için çok çok zor…

 

Ganire Paşayeva genç yaşına dev hizmetler sığdırdı, yiğitler gibi bütün dünyaya meydan okudu. Balkanlardan Moğolistan’a kadar bütün Türklük âleminde tanınan, bilinen, sevilen ve büyük saygı duyulan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva ne yazık ki dün akşam saatlerinde hayata veda etti.

 

Günlerdir hayat mücadelesi veriyordu.  Hastalığı hakkında çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Geçirdiği mide küçültme ameliyatı sonrası aniden rahatsızlanıp komaya girdiği söyleniyordu.  Bazı doktor arkadaşlar da kan zehirlenmesinden söz ettiler.

 

Ganire Paşayeva henüz 48 yaşındaydı... Türkiye’nin bütün şehirleri dahil, bütün Türk Dünyasını adım adım dolaşmış, Türk Birliğinin gerekliliği üzerinde binlerce söyleşi yapıp, konferans vermiş, hatta bazı bölgelere sayısız tur bindirmişti!

 

Birileri Karabağ işgalde iken pervasızca Ermeni dostluğu yaparken Ganire Hanım, biz yakın dostlarıyla Karabağ’a, Cebrail’e, Çocuk Mercanlı kasabasına gidip Ermenilere meydan okuyordu! 21 Mart 2019 tarihinde ölümü göze alıp hep birlikte Ermenistan birliklerine 500 metre uzaklıktaki Çocuk Mercanlı’da yağmur altında Azerbaycan askerleriyle Nevruz etkinliğine katılmış konuşmalar yapmış, bağımsızlığın yakın olduğunu haykırmıştık. 

 

O gün Ermenilerden ve ölümden korkmayan 4 Türk kızı vardı orada.  Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Meryem Aybike Sinan, Dr. Fatma Sönmez, Şervin Najafpour korkusuzca yola düşmüştük...

 

Ganire Hanım, Azerbaycan’a her gittiğimde bendenizi bizzat evinde ağırlıyordu. Benim kardeşim ben varken otelde kalamaz derdi. Bakü’ye yarım saat uzaklıktaki Mesazır kasabasında etrafı yüksek duvarlarla çevrili üç katlı evinin en üst katı lebalep kitaplarla dolu bir kütüphaneydi. Türk dünyası ülkeleri bayraklarının asılı olduğu bu kütüphanede çok kıymetli eserler bulunuyordu.

 

Sabahlara kadar her meselemizi konuşurduk kendisiyle. Ganire Hanımın annesi Tahran Anne de bizlere eşlik ederdi. Tahran Anne emekli bir Fizik öğretmeni. Bazen Ganire Hanımın toplantıları olduğunda biz Tahran Anne ile gezerdik.

 

Sonra yardımcı kadın Refige Hanım… Özellikle yazılarımı yazarken masayı sonuna kadar donatması, gidip gelip bir şey içer misin diye tatlı tatlı sorması… Şimdi hatırlıyorum da içim sızlıyor…

 

Ganire Hanım, bağımsız Tovuz Milletvekili idi... Bir defasında birlikte Tovuz’a gittik. O gün seçmenleriyle tek tek ilgilenmiş, valileri, belediye başkanlarını aramış seçmenlerinin sorunlarını çözmeye çalışmıştı.

 

Bir gün İstanbul’da iken aradı ve gel birlikte Bakü’ye gidelim dedi. Kalktım gittim. İstanbul hava limanında VIP’te beni bekliyordu. Tabii milletvekili olduğundan uçak bileti de VIP… Ama yerine ısrarla beni oturtmak istiyor. Olur mu hiç sen milletvekilisin, ben gidip yerime oturayım diyorum. Israrla olmaz, aksine siz yazarların VIP’te, biz vekillerin de halkın içinde oturması lazım diyerek arka koltuklara geçip iki vatandaşın arasına oturmuştu!

İşte o gün “Allahım, bu kabil milletvekilinden bizde niye yok” diye iç geçirmiştim.

 

Hasılı Ganire Paşayeva böyle mütevazı, ince ve güzel bir insandı. Ganire Paşayeva Yaşanarak anlatılır! (ŞEFİ romanımı okuyanlar onu daha iyi tanıyacaklardır.)

 

Dolayısıyla o sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türklük âleminin biricik kızıydı. Şimdi bütün Türk Dünyası yasta. Türk dünyasının bilge kadını ne yazık ki hayata veda etti.

 

Artık can arkadaşım, güzel kardeşim Ganire yok! Bir daha Türk Dünyasına bir Ganire Hanım gelir mi? Gerçekten de emin değilim.

 

Can kardeşime Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhu şad mekânı cennet olsun.

 

Onu hiç unutmayacağım…

 

Türk Dünyası da unutmayacak.