Selanik'i geri almak

Kan ve gözyaşıyla ıslandığı için ağırlaşmış olan bir koca bayrak kuruyor, kurudukça hafifliyor, hafifledikçe dalgalanıyor, dalgalandıkça kurumaya devam ediyor ve kurudukça daha da büyük bir coşkuyla dalgalanıyor!.. Peki, bu bayrağın huzur dolu gölgesini hatırlayan üç kıtadaki topraklar? Mümkün olsa kendilerini kaydıracaklar, biraz daha bize yakınlaşmak için! Yüz yıldır, ödenen; "vebal"di... Bu mübarek sancağa, her nerede sıçratıldı ise bayrakdarının kanı; orası iflah olmadı, orada kan durmadı, orada gözyaşı dinmedi, orası huzur bulmadı! * Ankara'da, mecliste yoklama yapılırken, vekillerden biri arkadaşına "kendi isminin okunmadığını" söyledi. Atlanmıştır sandılar fakat az sonra diğerinin de adı okunmadı ve sonra diğerinin de. İşte bu üçü Batum milletvekillerimizdi ve Acara'nın Sovyet Gürcistanı'na verildiğini (Ekim 1921) Türkiye Büyük Millet Meclisi yoklamasında öğrenmişlerdi... Acaristan, kelimelerin anlatamayacağı kızıl, dinsiz, zulüm yıllarını yaşadı. Buradaki insanlar 90 yıl boyunca Anadolu'dan koparıldıkları için acaba kaç kere dövündüler (2011'deki serbest geçişe kadar)?.. Hatay ise bir devlettir aslında. Yapılan referandumda; "Türkiye'ye dâhil olmak istiyorum" diyenlerin sayısı, Suriye'yi isteyenlerden fazla çıkmıştır (Haziran 1939). Buradaki insanlarımız 62 yıl boyunca acaba kaç kere şükrettiler verdikleri o karar için?.. * Şimdi o güzel bayrak kuruyup dalgalandıkça yükseliyor ve gölgesi büyüyor. Gelecekte şükredecek olanlar kimler? Hangi şehirler, hangi adalar, hangi devletler?.. Referandumlar geliyor üç beş yıla kadar hazır olun; Suriye, Irak, Lübnan, Kıbrıs, Girit, Yunanistan, Bulgaristan, Acaristan, Ermenistan ve diğerleri... Şimdiden hoş geldiniz!..