Küresel ısınma ve iklim değişikliği meselesi dünya gündeminin ilk sıralarına oturdu. Bundan sonra kolay kalkmaz. Çevre ve Orman Bakanlığının çalışmalarını, ne olup bittiğini www.cevreorman.gov.tr/ sitesinden takip ediyor ve ülkemizin bu konulara fransız kalmadığını görerek seviniyoruz. Bakan sayın Osman Pepe'nin işi kolay değil. Üstelik başarmaya mahkûm. Başarılar dileriz. TBMM'mizi ayrıca kutluyoruz. Geçen ay dünyadan 2500 çevreci bilimci ve uygulama adamının son beş yıllık çalışmalarını tartışıp değerlendirdikleri BM Küresel Isınma ve İklim Değişikliği toplantıları ile aynı günlerde ülkemizin çevre meselelerini ve iklim değişikliğine karşı alınacak tedbirleri araştırmak üzere üç ay süreli bir Araştırma Komisyonu kurdular. Konunun gündeme alınmasını sağlayan tüm millet vekillerimize teşekkür ederiz. Ve nihayet konu bugün başbakan Erdoğan'ın başkanlığında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) ele alınıyor. Profesör Nükhet Yetiş'in bu kurulda olması yetişir, diyoruz. Hem TBMM Çevre Araştırma Komisyonunun, hem de BTYK'nın raporlarını sabırsızlıkla bekliyoruz... Bugünkü toplantıda enerji tasarrufuna ve emisyon salımına yönelik kısa vadeli tedbirler görüşülebilir. Ama çevre ve iklim meseleleri uzun, çok uzun vadeli işler. Çevre bozulması gramla girmeye görsün, batmanla çıkmıyor. Tedavisi asırlar alabilir. Bilim adamları açıkladılar. Bugünden itibaren atmosfere bir gram sera gazı salmasak bile, ısınma etkisi bir asır sürecek. İnsanlığın elbirliğiyle âcilen yapması gereken, ısınmayı eşikte tutabilmek. Yani 2050 yılına kadar 2 dereceden fazla ısınmaya mani olabilmek. Bunu başaramazsak, gelecek kuşaklardan dua değil, beddua alırız... * Her şey bitmiş değil. Ama vakit çok dar. Çevrenin mesajını bilim adamları zamanında almışlardı. Daha 1940'larda Prof. Karl Polanyi "Büyük Dönüşüm" çalışmasıyla uyarmıştı. Ama insanoğlu keser kemiğe dayanmadıkça umursamıyor. Vaktim var, yarın yaparım diyor. Erteleme başladıktan sonra da dikiş tutmuyor. Başarabilirse çok pahalıya patlayacak. Başaramaz ise yok olacak... İktisatçı Nicholas Stern İngiliz başbakanı Blair'e sunduğu ayrıntılı raporda iklim değişikliğinin yol açacağı iktisadî, sosyal ve siyasî neticelere dikkat çekiyor: "hemen bugünden çok köklü tedbirler almazsak" diyor, "yirmi yıl sonra tüm dünya yıllık hasılasının beşte birini çevre koruma işine ayırmak zorunda kalacak!" Bugün için hesaba vurursak yılda sekiz trilyon dolar ediyor... Hava ve su kirliliği, katı ve tehlikeli atık üretimi, toprak bozulması, ormansızlaşma, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi çevre sorunları siyasi sınırlar tanımıyor. Bu küresel meselenin cevabı da küresel olmalı. İnsanlar ırk diye, renk diye, öteki diye birbirini boğazlayacağına varlıkta kalabilmek ve neslini sürdürebilmek için doğal kaynaklar üzerindeki tahribatı durdurmaya bakmalı. Çevreyi korumada başarı her ülkede, her kurum ve kuruluşta, ailede insan bilincini ve katılımını arttırmaktan geçiyor. Sayın Erdoğan'ın başkanlığındaki BTYK toplantısını bu hedefe yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriyor ve başarılar diliyoruz.